Bulgaristan TürkleriToplam nüfus
588,318 (Bulgaristan'da 2011 nüfus sayımı)[1]326,000 - 480,817 (Türkiye'de)[2][3]10,000 - 30,000 (Hollanda'da)[4][5]
2,000 - 10,000 (KKTC'de)[6][7]
2,620 (Gent Belçika'da)[8]
300 (Värö, Isveç'te)[9][10]
Önemli nüfusa sahip bölgeler
Kırcaali • Razgrad • Silistre • Eski Cuma •Şumnu
Diller
Türkçe • Bulgarca
Din
İslam
İlgili etnik gruplar
Anadolu Türkleri, Kırım Tatarları, İdil Tatarları
Bulgaristan Türkleri, Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren Bulgaristan'da yaşayan Türkler.
• 1Tarih2Din3Dil4Göç5Nüfus5.12001 nüfus sayımı
• 6Yerel Ağızlar6.1Deliorman Ağzı6.2Güney Bulgaristan, Kırcaali Ağzı
• 71989 Göçü ve Belene Kampı8Kaynakça9Ayrıca bakınız10Dış bağlantılar
Tarih[değiştir | kaynağı değiştir]
Bulgaristan'daki Türkler, Oğuzların ve Kumanların [11][12] soyundan gelmektedirler. Oğuz Türkleri, Anadolu üzerinden ve çoklukla Osmanlı devrinde o bölgeye geçen Türklerdir[13].
Jivkov rejiminin çöküşünden sonra yeni kurulan Bulgaristan hükûmeti 29 Aralık 1989'da Bulgaristan'daki Türklerin Türkçe adlarını alma özgürlüğünü, ibadeti yapma özgürlüğünü ve Türkçe konuşma hakkını tanımıştır.[14]
Nisan 2012 de Bulgaristan Parlamentosu 1987-1989 yıllarında Bulgaristan'da yapılmış olan Türk Asimilasyonunu kınadı.[15]
Din[değiştir | kaynağı değiştir]
Banyabaşı Camii
Bulgaristan'daki Türklerin tamamına yakını Müslümandır, bunlar aynı Anadolu'da olduğu gibi Alevi ve Sünni olarak ayrılırlar. Sünniler tarikat tutmazlar, Aleviler ise çok sayıda ocak ve tarikata dağılmışlardır. Türk nüfus içinde Alevilerin oranı gayri resmi rakamlara göre %18-20 arası, resmi rakamlara göre %13'tür.
Alevilerin bu tarikat ya da onların deyimiyle sürekleri; Bektaşilik, Kızılbaşlık ve Bedreddiniliktir. Bektaşiler; Kızıldeli Sultan(Kırcaali-Gümülcine), Elmalı Baba(Kırcaali), Ali Koç Baba, Otman Baba ve Akyazılı Sultan ve Demir Baba(Deliorman) ocaklarına bağlıdırlar. Aleviler içerisinde "Alevi" terimi yaygın değildir. Kızılbaşlar, Bektaşiler ve Bektaşiliğin bazı kolları vardır, ama tüm bu gruplar Anadoluda olduğu gibi Alevi çatısı altında birleşmiş değillerdir. 4 Aralık 1992'de yapılan nüfus sayımında ilk defa Aleviler ayrı bir grup olarak sayılmış ve 83.537 kişi kendini Alevi olarak tanıtmıştır.[16] Alevi teriminin yaygınlık oranı ve bazı Alevilerin kimliğini gizleme eğiliminde olduğu göz önünde bulundurulduğunda gerçek sayının biraz daha fazla olabileceği bir gerçektir. Özellikle Razgrad, Rusçuk, Silistre ve Sliven illerinde Alevi nüfus yoğundur.[kaynak belirtilmeli]
Göç[değiştir | kaynağı değiştir]
Türklerin Bulgaristan'dan Göçü, 1878-1994[17]
Yıl Sayı Not
1878-1912 350,000[17]
93 Harbi, Balkan Savaşları
1923-33 101,507[17]
1933 Razgrad Olayları
Eylül 1934 97,181[17]
1934 Balkan Antantı
Eylül 1940 21,353[17]
1940 Craiova Anlaşması
1950 154,198[17]
Kore Savaşı
1952-68 24[17]
1969-78 114,356[17]
1979-88 10[17]
1989 321,800[17]
150,000 kadarı 1990'larda Bulgaristan'a geri döndü.[17]
1991-92 50,000[17]
1993-94 70,000[17]
2011 Nüfus sayımına göre Türk nüfus oranı
Bulgaristan'daki illerde Türk nüfusu dağılımı (%)
Bulgaristan'da, başta Haskovo, Filibe, Kırcaali, Sofya, Razgrad, Şumnu, Eski Cuma, Silistre, Dobriç, Burgaz ve Rusçuk şehirleri olmak üzere birçok yerleşim bölgesinde Türkler yaşamaktadırlar. Bulgaristan demografik durumu itibariyle en son 2001'de yapılan etnik sayım üzerinden bugüne 10 yıl geçmiş bulunmaktadır. Bu geçen süre içerisinde Bulgaristan nüfusu genel olarak düşmüş, Avrupa Birliğine girilmesi sebebiyle ülkede yaşayan Bulgar, Türk, Pomak, Roman gibi toplumların Avrupa'ya göçü olmuştur, ayrıca ülkeye 1989 sürgünüyle Türkiye'ye gitmek zorunda kalan Türklerin Bulgaristan vatandaşlık haklarını almalarıyla gelen Türk göçü nüfus düşüşünü bir ölçüde frenlemiştir. Ülkedeki etnik Bulgar nüfus yaşlanmış olmakta ve nüfus artışı % -0.5 % - 0 arasında seyretmekte, Türk nüfusu ise gelen göç ve nüfus artışıyla yükselmektedir oransal olarak % 0.5 - % 1. Ayrıca ülkede yaşayan Roman azınlığın nüfus artış hızı Bulgar ve Türk nüfusundan daha yüksek olduğu bilinmektedir.
Özellikle 1989 Göçü sonrası ülkedeki nüfus büyük oranda azalmıştır. Bu göç, II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa'da yaşanan en büyük göç olarak tarihe geçmiştir[18].
2001 nüfus sayımı[değiştir | kaynağı değiştir]
Bulgaristan'da 2001 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçlarına göre, Türklerin toplam nüfusa oranının % 20 ve üzerinde olduğu Bulgaristan idâri birimleri aşağıdaki gibidir: [19]
• Kırcaali: 101.116
• Razgrad: 71.963
• Şumnu: 59.551
• Eski Cuma: 49.495
• Silistre: 48.761
Yerel Ağızlar
Bulgaristan'daki Türkçe başlıca olarak ikiye ayrılabilir; Kuzey Bulgaristan (Deliorman) ve Güney Bulgaristan (Kırcaali ve Rodop)'da konuşulan Türkçe.
Deliorman Ağzı[Deliorman ve Dobruca Türklerinin kökeni Celali Ayaklanmalarından sonra gerçekleşen büyük Türkmen sürgününe dayanır.16.yy'ın başından itibaren Celali çıktığı Tokat,Yozgat,Sivas,Kırşehir,Maraş,Adana,Toros dağlarındaki Türkmenlerden ve Türkmenlerden ve Mersin,Karaman civarından Deliorman ve Dobruca'ya yoğun bir Türkmen göçü(sürgün-iskan) olmuştur.Fakat bu Türkmenler Deliorman'a geldiklerinde Sarı Saltuk'la birlikte gelen Türklerle ve Kıpçak-Peçenek halkla karşılaşmışlar ve onlarla karışmışlardır, işte Deliorman'da ve Dobruca'da kullanılan Türkçe özellikle bu Orta Anadolu Türkmen ağızları ve Kıpçak şivesinin izlerini taşıyan bir ağızdır. Deliorman-Dobruca yöresinde;
Şimdiki zaman çekimlerine örnekler (Deliorman ve Dobruca'daki farklı kullanımlar):
1.tekil : Geliyerim , Geleerim , Geleerin , Geleem , Geliim , Geloorum , Geliyörüm
2.tekil : Geliyersin, Geleersin ,Geleesin , Geliisin , Geloosun , Geliyörsün
3.tekil : Geliyeri , Geleeri , Gelee , Geliyi , Gelooru , Geliyörü
1.çoğul : Geliyeriz , Geleeriz , Geleez , Geliiz , Gelooruz , Geliyörüz
2.çoğul : Geliyersiniz , Geleersiniz ,Geleesiniz , Geliisiniz , Geloorsun ,Geliyörsün
3.çoğul : Geliyerlee , Geleerlee , Geleelee , Geliilee , Geloolar , Geliyörlar
Kelime sonlarındaki r ünsüzü düşme temayülü gösterir, fakat örneklerde verilen son iki çekim Razgrad-Torlak yöresi ağzının çekimidir, buralarda r düşmez. Şimdiki zaman ekinde yuvarlak ünlü barındıran örnekler Razgrad-Torlak kazası ağzının özellikleridir. Bu yöre Türklerinin menşei günümüz Tokat,Amasya illerinin tümü ile Sivas ilinin merkez ilçesi ve Tokat'a sınır ilçelerinden iskan edilen Türkmen halktır,ağırlıklı olarak Çepni boyundan gelirler. Diğer örnekler ise Razgrad(Torlak ilçesi hariç), Şumnu, Silistre, Rusçuk, H.Pazarcık ve Eskicuma illeri Türklerinin ağızlarıdır. Bu Türkler ağırlıklı olarak Oğuzların Avşar boyundan gelmektedirler.Menşeleri,günümüz Maraş, Adana, Antep, Halep, Malatya, Sivas'ın güney ilçeleri, Mersin, Niğde, Kırşehir illerinden iskan edilen Türkmenlerdir.
Güney Bulgaristan, Kırcaali Ağzı[değiştir | kaynağı değiştir]
Güney Bulgaristan'da Orta ve Güney Anadolu şivesi hakimdir. Konya, Kayseri, Sivas gibi illerle ortak ağza sahip olan Güney Bulgaristan çeşitli nedenlerle iskan ettirilen Avşar, Cerit ve Tecirli gibi Orta ve Güney Anadolu Türkmen aşiretlerinin yerleştiği bir bölgedir. Özellike Avşar Türkmenleri Kahramanmaraş, Adana, Kayseri, Sivas, Karaman, Konya, Aksaray vb illerden gelerek çoğunlukla Güney Bulgaristan'a yerleşmiştir.Orta ve Güney Anadolu Şivesinden örnekler (Aynı şekilde Kırcaali ve çevresinde de kullanılmaktadır.):
• "K" harfi "g" olarak telaffuz edilir.
Konya-Gonya Karaman-Garaman Kırcaali-Gırcalı
• "Y" ve "e" harfi bir araya geldiğinde "e" "i" olur.
Yemek-Yimek
• "yor" eki kısaca "yon" olarak telaffuz edilir.
N'ediyorsun?-Nediyon? Ne yapıyorsun?-Napiyon?
• Bazı sessiz harflerden önce "i" harfi getirilir.
Ramazan-Iramazan Limon-İlimon
1989 Göçü ve Belene Kampı
Bulgaristan'da Türk azınlıklar başta olmak üzere özellikle Müslüman halklara karşı olan baskılar ve ırkçı faaliyetler 1900'lü yılların başından beri sürmüştür; ancak 1951 yılında Bulgaristan Komünist Partisi'nin iktidara gelmesi ile baskılar hayli artmıştır. 1956 yılında dönemin iktidarı tarafından çıkarılan "Tek Millet Kararı (Edinna Natsiya)"na dayanan ırkçı faaliyetlerde, Türk azınlığın Bulgar halkı ile entegrasyon sorunu olduğu ve bu entegrasyonun sağlanması amacıyla azınlıkların Bulgar isimlerini benimsemesi, Bulgar örf ve adetleri ile yaşaması hedeflenmiştir. Bu kapsamda, belirli dönemlerde yaşanan göçler ile Türk azınlık nüfusu büyük oranda azaltılmış, kalan nüfus ise baskılar kapsamında asimile edilmeye çalışılmıştır[20].
Artan baskılar ise 1984 yılında büyük hız kazandı. Bu yıllarda Türk azınlıkların yoğun olarak yaşadıkları köylere ani baskınlar düzenlendi. Bu baskınlarda, Türk azınlıkların isimleri zorla değiştirilmeye çalışıldı. Bunun yanında anadilde konuşmanın yasaklanması başta olmak üzere, ibadethanelerin kapatılması, cenaze veya sünnet gibi dini vecibelerin yerine getirilmesi konularda getirilen kısıtlamar ile birçok insan hakları ihlali yaşandı. Türk azınlıklar bu baskılara karşı direndi ancak birçok Türk köyünde işkenceler ile vatandaşlara Bulgarca isimler zorla verildi.[21]
Baskıların ve insan hakları ihlallerinin artmasıyla birlikte, Türk azınlıkların direniş hareketleri de hızlanmaya başladı. Bu direniş hareketlerinden en çok ses getireni, 24 Aralık 1984 yılında Kırcaali ilinin Eğridere ilçesinin Sütkesiği kazasında yaşandı. Civar köylerden katılan binlerce insan, yaşanan bu insan hakları ihlalerine karşı büyük bir yürüyüş ve eylem düzenledi. Türk azınlıkların barışçıl eylemlerine karşın asker ve polisin aldığı tavır neticesinde, onlarca Türk yaralandı. Bu olayın, ertesi günlerde basına yansıması ile Bulgaristan'ın çeşitli bölgelerinde eylemler artmaya başladı. Yine aynı yılın Aralık ayında Kırcaali'nin Killi ve Mestanlı ilçelerinde eylemler düzenlendi. Killi ilçesindeki olaylarda henüz 18 aylık Türkan bebek hayatını kaybetti.[22] Daha sonra eylemler Bulgaristan'ın diğer illerine sıçradı ve bu eylemlerde Türk azınlıklar sesini duyurmaya çalıştı.[21]
Büyüyen olaylar karşısında çaresiz kalan dönemin iktidarı, 27 Aralık 1984 tarihinde, olaylarda başı çeken gençleri ve aydınları gözaltına aldı. Bu gözaltılarda çok sayıda Türk, Belene Kampı'na götürüldü. Belene Kampı'nda hapis yatan aydınlar, çeşitli işkencelere maruz kaldılar. Asimilasyon kampanyası kapsamında, Türkçe isimlerinden vazgeçmeleri ve kendilerine isnat edilen sözde suçları kabul etmeleri üzerine baskı gördüler.[18]Olayların Bulgaristan'ın dışına taşarak Avrupa kamuoyuna yansıması sonucu, Belene Kampı 1987 yılında kapatıldı. Aydınlar Bulgaristan'ın çeşitili bölgelerine sürgüne gönderildi.[23]
1989 yılına kadar süren baskılar sonucu dönemin iktidarı, Belene Kampı'nda mahkum olan Türk azınlıkları sınır dışı edeceğini bildirdi. Bu olay sonrası dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Turgut Özal'ın devreye girmesiyle Türkiye Cumhuriyeti sınır kapıları Türk soydaşlara açıldı. 1989 yılında yaşanan bu göç olayı, II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'da gerçekleşen en büyük göç olayı olarak tarihe geçti.[21]
Göç olayları sonrası ülkeyi terkeden Türk azınlıkların büyük çoğunluğu Türkiye başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerine yerleştiler; ancak yaşanan olayları unutmadılar. Her yıl 24 Aralık günü Kırcaali ilinin Eğridere ilçesinin Sütkesiği kazasında gerçekleştirilen anma etkinlikleri bunlardan yalnızca biridir.[24]
Bulgaristan Türklerinin Mutfak Kültürü ve Yemekleri
Kâmil Toygar-Nimet Berkok Toygar
Yüzyıllar boyu Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğinde kalan Bulgaristan'ın Rodop, Deliorman ve Koca Balkan yörelerindeki yerleşme birimlerinde bugün de Türk soyundan gelen bir milyon civarında insan yaşamaktadır.
Osmanlı yönetiminden sonra çeşitli baskılarla kültürel kimliklerini kaybetme noktasına gelen Bulgaristan Türkleri her şeye rağmen gelenek ve göreneklerini özenle korumaya, bunları gelecek kuşaklara aktarmaya çalışmaktadırlar.
Bu bağlamda, Bulgaristan'da yaşayan Türklerin halk kültürü değerleri içerisinde beslenme ve mutfak kültürünün önemli yeri olduğu görülmektedir. Bu kültür zenginliğinin başlıca özellikleri şunlardır:
• Türk ve Bulgar halkları yüzyıllar boyunca iç içe yaşadıklarından pek çok Türk yemeği ve yemekle ilgili kavram Bulgar mutfağına girmiştir. Bunlardan birçoğu Türkçe söylenişini aynen korumuştur. Örnek vermek gerekirse; salata, turşu, paça, işkembe, kıyma, yufka, musakka, yahni, imambayıldı, güveç, köfte, kavurma, kapama, kebap, çömlek kebabı, çöp kebabı, tas kebabı, şiş, sarma, börek, yoğurt vb. ilk akla gelenleridir.
• Bugün Avrupa ve Amerika'da zevkle tüketilen aslı bir Türk süt ürünü olan yoğurt anılan kıtalardaki ülkelere Bulgarlar aracılığıyla girmiştir.
• Bulgaristan'da yaşayan soydaşlarımız arasında özellikle dini gün ve kutlamalarda baklava yapma geleneği dinamik bir biçimde yaşamaktadır. Özellikle Ramazan Bayramı öncesinde baklava yapımı bir hafta önceden başlar. Pişirilmesi için özel fırınlara gönderilir. Bugünlerde fırınların önü çok kalabalık olur. Tepsilerin karışmaması için üzerlerine kime ait olduğuna dair işretler konur, isimler yazılır. Bayram namazından sonra büyüklerini ziyaret etmeye gelenlere, yakın akraba ve konu komşuya baklava ikram edilir. Hatta gayrimüslim Bulgar komşulara bile baklava götürülür. Uzakta oturan tanıdık Bulgarların bayram günleri baklava yemeğe geldikleri olur.
• Aynı şekilde Bulgaristan'da yaşayan Türkler arasında Kurban Bayramı da coşkuyla kutlanır. Kesilen kurbanların etleri öncelikle kurban kesemeyen, akraba, komşu ve fakirlere dağıtılır. Bulgar komşular da unutulmaz. Onlara da mutlaka haşlanmış kurban eti verilir. Kurban sözcüğü Bulgar diline girmiş, yemek olarak da "haşlanmış et" olarak yapılır olmuştur.
• Yakın zamana kadar Bulgaristan'da her mevsimde bol meyve ve sebze bulunmadığından bu ülkede yaşayan soydaşlarımızın mutfağında kışa hazırlık büyük önem taşırdı. çorbalıklar, turşu ve reçeller, sebze ve meyve kurutmaları ile konserve ve salamura çeşitlerindeki zenginlik buna bağlanabilir. Bugün bile Bulgaristan'da kış sebzeleri olarak sadece lahana, pırasa, ıspanak ve patatesten başka sebze bulmak zordur. Her Türk evinde en az üç çeşit reçel yapılması âdettendir. Hanımlar arasındaki karşılıklı ziyaretlerde mutlaka reçel ikram edilir; yanında su verilir. Başlıca reçel çeşitleri kiraz, domates, erik, kabak, üzüm, vişne, kayısı, şeftali, ayva, elma, armut ve gül ile yapılanlarıdır. Yapılışları birbirinin aynısı olan bu reçellere ateşten indirilmeden önce yıkanmış bir kaç ıtır yaprağı atılır. Itır reçele hoş bir koku verir.
• Özel günlerde yapılan davetlerde yemek sırası şöyledir: Çorba, sebzeli et yemeği, kapama, börek, tatlı (revani, süt ve yoğurt tatlısı, kadıngöbeği, baklava), kıymalı yaprak sarması, yoğurt, üzerine de ünlü Türk kahvesi.
Çorbalar
Köfte Çorbası
Malzemeler:Orta yağlı kıyma 200 grKuru soğan 2 Orta BüyüklüktePirinç 1 Su BardağıDomates salçası 1 Yemek KaşığıKarabiber 1 Tatlı KaşığıTuz Yeteri kadarÇiçek yağı 3 Yemek KaşığıTerbiyesiYumurta 1 adetSirke 1-2 damlaYoğurt 1/2 Su Bardağı
Yapılışı:
1. Bir tencereye 2 litre su konur, ince doğranmış kuru soğan, yağ ve domates salçası ilave edilir, kaynatılır.
2. Kıyma, yarım su bardağı pirinç, karabiber, tuz iyice yoğrulur ve küçük fındık büyüklüğünde köfteler yapılır, unlanmış tepsiye konur.
3. Köfteler kaynamakta olan suya atılır, yarım su bardağı pirinç de suya ilave edilir, orta ateşte pişirilir.
4. Terbiyesi: Yumurta, 1- 2 damla sirke, yoğurt iyice karıştırılır, buna köftenin suyundan ilave edilir, ılıştırılır. Tencereye yavaş yavaş ilâve edilir, sıcak ikram edilir.
Not: Arzu eden üzerine bir miktar kekik serpebilir. Kaynak: İsmet Hacıdağlı.
Kuru Fasulye Çorbası
Malzemeler:Kuru fasulye 1 Su BardağıKuru soğan 1 Orta BüyüklükteÇiçek yağı 4 Yemek KaşığıKırmızı toz biber 1 Tatlı KaşığıTuz Yeteri kadarUn 1 Yemek KaşığıNane 1 Tatlı KaşığıDomates Salçası 1 Yemek KaşığıSirke Arzuya göre
Yapılışı:
1. Kuru fasulye akşamdan ıslatılır. Ertesi gün dağılmayacak şekilde haşlanır.
2. Tencereye yağ konur, ince doğranmış kuru soğan ve kuru nane ilave edilir, kavrulur.
3. İçine un konur, kavrulur, üzerine domates salçası, kırmızı toz biber ve haşlanmış kuru fasulyeler ilave edilir. üzerine sıcak su katılır, pişirilir.
4. Servis yapılacağı zaman, arzuya göre sirke ilâve edilerek kâselerde ikram edilir.
Kaynak: İsmet Hacıdağlı.
Hamur İşleri
Akıtma
Malzemeler:Un 1 Su BardağıSu 2 Su BardağıTuz Yeteri kadarMargarin 1 Yemek Kaşığı
Yapılışı:
1. Un, su ve tuzla koyu boza kıvamında hamur hazırlanır.
2. Margarin sürülmüş kızgın tavada düzgün yuvarlak şekil verilerek oldukça ince pişirilir.
3. Üst üste konulur, kesilerek servis yapılır, yanında pekmez, peynir ya da yoğurtla ikram edilir.
Kaynak: Cemile Özgöç.
Kıvırma Dolangaç (Kol Böreği)
Malzemeler:Un 500 grYumurta 1 adetTuz Yeteri kadarSüt 1/2 Su BardağıÇiçek yağı 2 Yemek Kaşığı
İçi:Lor 200 grMargarin 2 Yemek Kaşığı
Üstü:Yoğurt 1 Su BardağıYumurta 2 adetYağ 1/2 Su BardağıTuz Yeteri kadar
Yapılışı:
1. Un, yumurta, tuz ve sütle hamur hazırlanır, yoğrulur, dinlendirilir. Parçalara bölünür, ince yufkalar açılır.
2. Tepsi yağlanır, açılan yufkaların üzerine lor serpilir, erimiş margarin gezdirilir. Her iki tarafı ortada 10 cm genişliğinde olacak şekilde kapatılır ve büzülür, tepsiye yerleştirilir.
3. üzerine yoğurt, yumurta, yağ ve tuz karışımı kaşıkla sıvanır, fırına verilir.
4. Pembe piştiğinde fırından alınır, birkaç dakika bekledikten sonra ikram edilir.
Kaynak: İsmet Hacıdağlı
________________________________________
Et ve Tavuk Yemekleri
Bamyalı TavukTavuk ya da piliç 1 Orta BüyüklükteBamya 1/2 kgSıvı yağ 2 Su BardağıKuru soğan 1 Orta BüyüklükteDomates 3 Orta BüyüklükteSu 2 Su BardağıTuz Yeteri kadar
Yapılışı:
1. Tavuk ya da piliç temizlenip yıkandıktan sonra büyük parçalara bölünüp kurulanır. Yağda kızartıldıktan sonra bir kenara bırakılır.
2. Kuru soğanlar iyice pembeleşinceye kadar kavrulur.
3. üzerine rendelenmiş domatesler ilave edilir. Biraz kaynadıktan sonra kızartılmış tavuk etleri konup kaynatılır.
4. Etler pişince üzerine daha önce ayıklanmış, yıkanmış bamyalar konup 15 dakika daha kaynadıktan sonra bamyaların pişip pişmedikleri kontrol edilir. Piştiğinde ateşten alınır, sıcak olarak servis yapılır.
Kaynak: Hilmiye Barlas
Sebze Yemekleri
Güveçte Sebze
Malzemeler:
Patlıcan 2 Orta BüyüklüktePatates 3 Orta BüyüklükteKuru soğan 2 Orta BüyüklükteKabak 2 Orta BüyüklükteHavuç 2 Orta BüyüklükteKırmızı toz biber 1 Yemek KaşığıSıvı yağ 1/4 Su BardağıTuz Yeteri kadarSıcak su 1 Su Bardağı
Yapılışı:
1. Sebzeler yıkanır, soyulur. Kuşbaşı kesilir.
2. Güvecin içine sırasıyla havuç, kabak, patates, patlıcan çizilir üzerine ince doğranmış kuru soğan ve kırmızı toz biber, sıcak su, tuz ilave edilir. Sebzeler yumuşayıncaya kadar kısık ateşte pişirilir.
Not: Arzu eden en altına et de koyabilir.
Kaynak: İsmet Hacıdağlı.
Tatlılar
Acele Tatlı
Malzemeler:
Hamuru:
Un Aldığı kadarTatlı yoğurt 3 Su BardağıYumurta (birinin beyazı katılmayacak) 2 adet
Karbonat 1 Çorba KaşığıEritilmiş margarin 1/4 paketTuz 1 Çorba Kaşığı
Şerbeti:
Toz şeker 3 Su BardağıSu 4 Su Bardağı
Yapılışı:
1. Yoğurt, yumurta, karbonat, margarin, tuz ve aldığı kadar unla kulak memesi yumuşaklığında bir hamur hazırlanır.
2. Hamur rulo şekline getirilir, iki parmak kalınlığında kesilir. Yağlanmış tepsiye dizilir, fırında pişirilir.
3. Şeker ve su ile çok koyu olmayan bir şerbet kaynatılır. Ilık hale geldiğinde soğutulmuş hamurun n üzerine dökülür. üzeri kapatılmaz.
Kaynak: Hilmiye Barlas
Kırmızı Biber Turşusu
Malzemeler:
Etli kırmızıbiber 5 kgSu 1/2 litreÇiçek Yağı 1/2 litre
Sirke 1/2 litreToz şeker 1 Çay BardağıTuz 1 KFMaydanoz 3-4 demetSarımsak 250 grAspirin 5 adet
Yapılışı:
1. Kırmızıbiberler yıkandıktan sonra sapları ve tohumları çıkarılır; içerisinde tohum taneleri kalmamasına özen gösterilir. Yıkanır.
2. Uygun büyüklükteki bir tencereye su, çiçek yağı, sirke, toz şeker, tuz konulup kaynatılır.
3. Kaynayan bu bileşimin içerisine biberler atılır. Bir iki dakika sonra rengi değişmeye başlayınca kevgir ile suyu süzülüp başka bir tepsiye alınır.
4. Biberlerin haşlanma işlemi bittikten sonra 3- 4 demet maydanoz iyice yıkanıp ince ince kıyılır. Sarımsaklar havanda dövüldükten sonra aspirinler ezilir hepsi birlikte iyice karıştırılır.
5. Haşlanmış biberler soğuyunca uygun büyüklükteki bir cam kavanoza sıra sıra yerleştirilip aralarına maydanoz, sarımsak, aspirin karışımı konur.
6. Tencerede kalan su, yağ, sirke, tuz ve toz şeker karışımı soğuk olmak şartıyla kavanozdaki biberlerin üzerine dökülür. 1 5 gün sonra turşu yemek için hazırdır.
Kaynak: HiImiye Barlas.
Kaynak: Kâmil Toygar-Nimet Berkok Toygar, Bulgaristan Türklerinin Mutfak Kültürü ve Yemekleri üzerine Notlar, Türk Mutfak Kültürü üzerine Araştırmalar- 2000, Türk Halk Kültürünü Araştırma Vakfı Yayınları, Yayına Hazırlayan: Kâmil Toygar no:28, s: 311- 342, Ankara, 2001.
Bulgaristan Göçmenlerinin Vazgeçemediği 14 Efsane Lezzet
Çevrenizde Bulgaristan göçmeni bir arkadaşınız var ise, mutlaka adını telaffuz etmekte oldukça zorlandığınız bu yiyeceklerden bir iki tanesini duymuşsunuzdur. Bazıları alışkın olmadığınız tatlara sahip olsa da; bazıları bir o kadar lezzetli, alışkanlık yapan cinsten; alışınca vazgeçmesi zor. Bu yüzdendir ki bir göçmen evinde mutlaka rastlaşırsınız bu güzide yemeklerle. En bilinen ve en çok tüketilen ''macır'' lezzetleriyle başlıyoruz galerimize.
1. Kifla ; Yumuşacık hamuru, içindeki koyu kıvamlı marmelatıyla özellikle kahvaltıların vazgeçilmezidir. Hele bir de yanında Bulgaristan bozası olursa değmeyin keyfimize.
2. Baniçka ; Kifladan sonra baniçkadan bahsetmemek olmaz elbet. İnce hamurun içine peynir koyularak yapılan bu börek, aynı şekilde kahvaltı sofralarının bir numaralı isimlerinden. Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı semtlerde bulunması kuvvetle muhtemel.
3. LutenitsaEkmek üstüne sürülen, içerisinde kırmızı biber, domates, patlıcan, havuç bulunan kahvaltılık sos. Kahvaltılık olsa da günün her saati afiyetle yenebilen, bilmeyenlerin tadına bakınca hayran kaldığı bir lezzettir. Hazırı gibi evde kazan dolusu yapılanı da ayrı bir güzeldir.
4. BozaTüm bozalardan farklı olarak ekşi değil de tatlı olan bu boza lıkır lıkır içilesidir; boza sevmem diyenler bu bozayı tadınca fikir değiştirirlerse şaşmamak lazım.
5. KulaçPişiden çok farkı olmayan bir hamur işidir, özellikle bayramlarda ninelerimiz tarafından tepsi tepsi yapılır, sıcak sıcak afiyetle tüketilir.
6. AkıtmaKreple benzerlik gösteren; fakat krepten farklı olarak mayayla yapılan bir babaanne lezzetidir. Cızlama olarak da bilinen bu nefis hamur işi göçmenlerin vazgeçilmezlerinden biridir.
7. PrensesaYine bir kahvaltı klasiği olan prensesa ile devam ediyoruz. Ekmek üzerine konan kaşar peynirinin kendine has yapılan bir mini fırında eritilmesiyle yapılan çıtır çıtır bir lezzettir. İsteğe göre üzerine salam ya da sucuk da eklenir. Hele bir de Bulgaristan kaşkavalı ile yapılırsa tadına doyum olmaz.
8. KapamaKlasik göçmen lezzetlerinden kapama da olmazsa olmazlardan. Pirinç üzerine tavuk eti ya da kırmızı etle yapılan bu yemek, bayram sofralarında, kalabalık akraba yemeklerinde sofraların baş tacıdır. Denk gelir de bir göçmen evine yemeğe giderseniz, önünüze gelecek ilk yemek büyük olasılıkla kapama olacaktır.
9. LukankaÇoğunlukla içki sofralarının vazgeçilmezi olan bol baharatlı, pişirilmeden tüketilen sert bir sucuktur. Damak tadınıza farklı gelebilecek olan bu lezzet göçmenler tarafından oldukça sevilerek tüketilir.
10. Kebapçe ve KöfteBulgaristan'a gidilir gidilmez tüketilen yemeklerin başında gelir. Adı geçtiği anda bile ağzı sulandıran kebapçe ve Bulgaristan köftesini, göçmenlerin yoğun olduğu bölgelerde bulabilmeniz mümkün. Tadı aynı mıdır orası ise meçhul.11. ZakuskaGöçmenlerce pek sevilen çikolata kaplı bisküvidir; her giden mutlaka bir paket getirir.
12. Sezoniİçinde çilek, kiraz, şeftali gibi meyve dolgusu olan çikolata. Göçmenler için ''Alamancıların'' getirdiği çikolatayla eşdeğerdir.
13. KamenitzaBulgaristan'ın en çok tüketilen birasıdır, iki buçuk litrelik olanları da mevcuttur. Tadına doyum olmayan bu birayı Bulgaristan'a gidip de içmeyen neredeyse yoktur.
14. MastikaMezesiz tüketilmesi zor olan, alkol oranı yüksek bir rakıdır. Alışkın olmayanı fena yamultur söylemesi bizden.
Bulgaristan göçmenleri
• kisa zamanda (ozellikle 90'li yillarda bas gosteren gocle birlikte turkiyey'e intikal edenleri) "turksun di mi?" sorusunun hedefi olan cemaate uyum saglama becerisi gostermis bir topluluk olup, aile ici ekonomiye topyekun katkida bulunan, eli siki akincilardir.
komunist bir ulke olan bulgaristan'da kazandiklari calisma azmiyle, oz memleketlerine ayak bastiklari andan itibaren, iclerinde ukte olan, "toprak edinme aski" kendini aciga cikartir ve edindikleri arsa ve araziler uzerine de, "en az 3 katli bina" yapmazlarsa icleri rahat edemez.
sik sik; "otede bu $oyleydi, biz otede* aslinda cok rahattik, duzen vardi, tertip vardi, ah ulan jivkov" gibilerinden kafa siken bir takim zirvaliklari duyarsaniz, hah, iste bunlar bulgaristan muhacirleridir.bulgaristan muhacirlerinden, sive* nedeniyle, cok komik deyisler, soylesiler cikar:misal;"nabiyesin ma" (naber lan gibi bi$i), agan nirde, gelmedi bea, bikmadi mi islemekten?*, damada mi biraaacak bu gidaa parayi, sole ona, bizim guvea* yaramaz cikti, yormasin kendini ondan oturu...."
devamını okuyayım...
• türkiyenin son yıllarda girdiği ekonomik bunalımlar sonucu sefilleşmesinden ve bulgaristanın ab ye daha yakın olmasından dolayı ufak ufak doğdukları yerlere geri dönen bir gurup insanın ait olduğu büyük kümenin adı.
• kadınları için erkek gibi kadın tanımı yapılan muhacirlerdir. çalışkan oldukları muhakkak, bundan ötürüdür ki kadınlarını inşaatta çalışırken ya da tarlada çapa yaparken görürseniz şaşırmamak gerek. kominizm doneminde bulgaristanda gördükleri kötü muamele gunlerinden kalma ic burkan anilara sahiplerdir. portakalı, zeytini, muzu ve bilimum meyve sebzeyi türkiye'de görmüş ve tatmışlardır. bulgaristanda çektikleri sıkıntılardan sonra türkiye onlar için adeta bir cennet çayırıdır. fakat bir kismi bulgaristanin avrupa birliğine kabul edilmesinden sonra 'artık zenginledik bea, avrupayi'da gorelim' diyerek çifte vatandaşlık talep etmiş arada cennetten kovulanlar da olmuştur.
• sosyalist rejimden gelme bir caliskanliklari oldugu bir yanilgidir..insan emeginin minimum duzeyde somuruldugu reel sosyalizmi uzun yillar yasamis olanlar, caliskanlik bir yana turkiyelilere gore oldukca tembel sayilirlar..bulgaristan gocmenlerinin caliskanliklari gecmisten edindikleri bir aliskanliktan degil bir an once yoksulluktan kurtulup ev sahibi olma azminden kaynaklanir..evsizlik nedir bilmediklerinden, ev kirasi odemek onlar icin oldukca yabanci bir duygudur zira..
kullandiklari turkce her ne kadar bize cok gulunc gorunse de yillarca anadil olarak kullandiklari bulgar dilinin kurallarina gore oldukca mantikli ve dogrudur..***
• bursa kestelli ve izmir atatürk mahallesini küçük bulgaristan haline getirmişlerdir.
• ayrıca,toklar kaçtı*,lambayı kaçır*,nabeesin mari*,gaşti*,ansuk*,diiren*,alatla adi*, vs.vs...gibi kendilerine münhasır sözleriyle insanı kırıp geçirirler..
• cok eskiden gocenler, hep annelerinin kafalarina taktiklari kocaman kurdelelerden sozederler.
• birçok arkadaşım bulgaristan göçmenidir, genelde zekidirler, sıcakkanlıdırlar, bir kötülüklerini göremezsiniz.
ya da ben iyilerine denk geldim bilemiyorum.
eski neslin komünizden gelen alışkanlık sonucu çok çalışkan olduğu ancak yeni neslin,türkiyenin havasından mıdır bilinmez giderek tembelleştiği,kız alıp verirken ilk önce bulgaristanlı olup olmadığına bakan,yerlilerle evlilik yapıyorlarsa %70 karadenizlilerle yapan,ait olmaktan gurur duyduğum topluluk. Muhacirlerin Soyları Karamanoğulları'na Dayanır - Bursa Selanik ...
Bursa Selanik Göçmenleri Tarih1067 × 536Görselle ara
Salur adı Dağ Han'ın(Dagh Khan) en büyük oğlunun ismine dayanır. Bu konu üzerine bilgiler yetersiz olmakla birlikte Divan-ı Lügat-ı Türk ve Farsça ...
Köklüce - Venetz
www.kemalgozler.com800 × 535Görselle ara
Yeniçiftlik Köyünün ilk kurucularından 5 aile, Bulgaristan’ın Şumnu kazasına bağlı olan Köklüce köyünden gelmektedir. Bunlar BİLGE (Hatip Hoca İsmail), DURMAZ (Hacı Osman oğlu İsmail), SEVİNÇ (İdris oğlu Seyfullah), OKAN (Mehmet o
•
1.KÖK TÜRK DEVLETİ www.tarihsinifi.com1024 × 664Görselle ara
I.Kök Türk Devleti (552 – 659)
Bulgaristan Türkleri gerçekten Türk mü? Balkan topraklarına nereden, ne zaman gelmişlerdir?
Balkanlar
Balkanlar veya bazı yayınlardaki kullanımla Güneydoğu Avrupa, Avrupa kıtasının güneydoğu kesiminde, İtalya Yarımadası'nın doğusu, Anadolu'nun batısı ve kuzeybatısında yer alan coğrafi ve kültürel bölgedir.
Bunlar içinde, "Balkan" sözünün kullanımı bütün dillerde vardır. Bölge Avrupa'nın yoksul, geri kalmış ve sorunlu yerlerinin başında gelir. Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgedeki hükümranlığının bitişinden itibaren Balkanlar'ın paylaşımına dair sıkıntılar günümüze dek sürmüştür. Bölge, 52.000.000 civarında insanın yaşadığı bir toprak parçasıdır. Adını batıdan doğuya uzanan ve Bulgaristan'ı ikiye bölen dağ silsilesinden almıştır. Önceleri bu sıradağların adı olarak kullanılan Balkan, daha sonraları tüm bu bölge için kullanılmaya başlanmıştır.
Bulgaristan Türkleri
Bulgaristan'daki Türkler, Osmanlı Devleti döneminden itibaren Bulgaristan'a göç eden Türkler oluşturmaktadır. Bulgaristan'daki Türkler, Oğuzların ve Kumanların soyundan gelmektedirler. Oğuz Türkleri, Anadolu üzerinden ve çoklukla Osmanlı devrinde o bölgeye geçen Türklerdir. Jivkov rejiminin çöküşünden sonra yeni kurulan Bulgaristan hükûmeti 29 Aralık 1989'da Bulgaristan'daki Türklerin Türkçe adlarını alma özgürlüğünü, ibadeti yapma özgürlüğünü ve Türkçe konuşma hakkını tanımıştır.
Bulgaristan'daki Türklerin tamamına yakını Müslümandır, bunlar aynı Anadolu'da olduğu gibi Alevi ve Sünni olarak ayrılırlar. Sünniler tarikat tutmazlar, Aleviler ise çok sayıda ocak ve tarikata dağılmışlardır. Resmî rakamlara göre Türk nüfus içinde Alevilerin oranı gayri resmi rakamlara göre %18-20 arası, resmi rakamlara göre %13'tür.
Bulgaristan Türklerinin anadilleri Türkçe'dir. Bulgaristan Son parlemento seçimlerinde Türklerin partisi Hak ve Özgürlükler hareketi Bulgaristan genelinde 618 bin oy almıştır ve ülke genelinde 3'üncü parti olmuştur.Bulgaristanın Avrupa konseyinde 14 vekili bulunurken 2 vekil HÖH kökenli türk vekillerdir.
1989 Bulgaristan Göçmenleri
1989 yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Türk’lerdir. Yüzyıllarca yaşadıkları topraklardan Sosyalist Bulgaristan Hükümeti tarafından ağır baskılar altında kalmaları sonucu, o dönemde Turgut Özal’ın girişimleriyle anavatan olarak kabul ettikleri Türkiye gelmişlerdir. 1989 Bulgaristan göçmenleri tüm birikimlerini geride bıraktıklarından sıfırdan başlayarak bir hayat mücadelesine atılmışlardır. Kesin ve resmi rakam bilinmemekle birlikte sayıları 600 bin civarı olduğu sanılmaktadır.
1989 Göçmenlerinin Yerleştiği Şehirler
Yerleştikleri şehirlerin başında Bursa, İzmir ve İstanbul gelmektedir. Bunların dışında Eskişehir, Mersin ve Trakya bölgesi sayılabilir. Yerleşim yeri seçilirken orada bulunan ve daha önceki göçlerde göç etmiş olan akrabalar etkili olmuştur.
1989 Bulgaristan Göçmenleri’nin Çektiği Zorluklar
Az öncede belirtildiği üzere maddi olarak yeni bir başlangıç yapmak durumda kalmışlardır. Bulgaristan’da evlerini, bahçelerini, topraklarını bırakmak zorunda kalmış yada yok pahasına satmışlardır. Türkiye’ye geldiklerinde devlet makul ölçülerde kendilerine sahip çıkmaya çalışmıştır. Bunun için Bulgaristan Türk’lerine uzun vadeli taksitlendirme seçenekleriyle konut imkanı sağlamış, ama sayı fazla olduğundan bu imkandan az bir kısım faydalanabilmiştir.
1989 Bulgaristan Göçmenleri
Bulgar hükümetinin uyguladığı bazı politikalar sonucu çocuklarını Bulgaristan’da bırakmak zorunda kalan aileler olmuştur. Hatta bu durum o dönemim TRT dizilerinde dile getirilmeye çalışılmıştır. Çok sonraları çocuklar ailelerine çeşitli yollarla kavuşmuşlardır.
1989 yılında göç eden Bulgaristan Türklerinin zorluk yaşadığı bir diğer husus iş sahasında olmuştur. Meslek sahibi olanlar dahi vasıflı iş bulmak konusunda zorlanmış, bunun sonucunda vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalmışlardır.
Bulgaristan’da Türk ve Müslüman oldukları için Bulgar devleti tarafından etnik ayrımcılığa maruz kalan Bulgaristan Göçmenleri bu seferde Türkiye’de bazı kesimler tarafından bilinçli yada bilinçsiz olarak “Bulgar” yakıştırılması yapılmış bunun sonucunda, göç eden insanlar hayal kırıklığı yaşamışlardır. Toplumun bir kısmı ise zorunlu göç’e tabi olan bu insanlara destek olmuş, çalışkanlıklarından dolayı kendilerini taktir etmişlerdir.
1989 yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Türk’lerdir. Yüzyıllarca yaşadıkları topraklardan Sosyalist Bulgaristan Hükümeti tarafından ağır baskılar altında kalmaları sonucu, o dönemde Turgut Özal’ın girişimleriyle anavatan olarak kabul ettikleri Türkiye gelmişlerdir. 1989 Bulgaristan göçmenleri tüm birikimlerini geride bıraktıklarından sıfırdan başlayarak bir hayat mücadelesine atılmışlardır. Kesin ve resmi rakam bilinmemekle birlikte sayıları 600 bin civarı olduğu sanılmaktadır.
1989 Göçmenlerinin Yerleştiği Şehirler
Yerleştikleri şehirlerin başında Bursa, İzmir ve İstanbul gelmektedir. Bunların dışında Eskişehir, Mersin ve Trakya bölgesi sayılabilir. Yerleşim yeri seçilirken orada bulunan ve daha önceki göçlerde göç etmiş olan akrabalar etkili olmuştur.
1989 Bulgaristan Göçmenleri’nin Çektiği Zorluklar
Az öncede belirtildiği üzere maddi olarak yeni bir başlangıç yapmak durumda kalmışlardır. Bulgaristan’da evlerini, bahçelerini, topraklarını bırakmak zorunda kalmış yada yok pahasına satmışlardır. Türkiye’ye geldiklerinde devlet makul ölçülerde kendilerine sahip çıkmaya çalışmıştır. Bunun için Bulgaristan Türk’lerine uzun vadeli taksitlendirme seçenekleriyle konut imkanı sağlamış, ama sayı fazla olduğundan bu imkandan az bir kısım faydalanabilmiştir.
Bulgar hükümetinin uyguladığı bazı politikalar sonucu çocuklarını Bulgaristan’da bırakmak zorunda kalan aileler olmuştur. Hatta bu durum o dönemim TRT dizilerinde dile getirilmeye çalışılmıştır. Çok sonraları çocuklar ailelerine çeşitli yollarla kavuşmuşlardır.1989 yılında göç eden Bulgaristan Türklerinin zorluk yaşadığı bir diğer husus iş sahasında olmuştur. Meslek sahibi olanlar dahi vasıflı iş bulmak konusunda zorlanmış, bunun sonucunda vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalmışlardır.
Bulgaristan’da Türk ve Müslüman oldukları için Bulgar devleti tarafından etnik ayrımcılığa maruz kalan Bulgaristan Göçmenleri bu seferde Türkiye’de bazı kesimler tarafından bilinçli yada bilinçsiz olarak “Bulgar” yakıştırılması yapılmış bunun sonucunda, göç eden insanlar hayal kırıklığı yaşamışlardır. Toplumun bir kısmı ise zorunlu göç’e tabi olan bu insanlara destek olmuş, çalışkanlıklarından dolayı kendilerini taktir etmişler
1989 Zorunlu Göç Sırasında Gazetede Çıkan Bir Haber
1989 Göçmenlerinin Genel Özellikleri
Çalıkanlıklarıyla ün salmışlardır.
İmkanları ölçüsünde müstakil ev kendileri için önemli olmuştur.
Kırk yaş üstü konuşmalarda Trakya şivesi ön plandadır.
Toplum tarafından sevilmiş ve genel olarak güvenilir insan muamelesi görmüştür.
Doğduğu, hayatının önemli bir kısmını geçirdiği Bulgaristan’ı unutamamış, bunun sonucu olarak fırsat buldukça ülkeyi ziyaret etmiştir.
Çocuklarının öğretimine önem vermiş, ülkeye faydalı bireyler yetiştirmek için gayret göstermişlerdir.
Bu makele dışında 1989 zorunlu göç resim ve video gönderilerine göz atabilirsiniz
6 thoughts on “1989 Bulgaristan Göçmenleri”
Paylaşılanlar gerçekten itina ile hazırlandığı belli fakat yeni nesile aileleri tarafından kim oldukları, nereden ne şartlarla geldikleri aktarılmıyor,onun içinde bulgaristanın ve bulgarların zehirden farkı olmayan yaşantıları ve yaşam tarzları aşılanıyor. Biz kimiz, nereden, nasıl geldik, bize neler yaptılar, fırsatını bulsalar neler yapabileceklerini unutmamalı ve onun içindir ki çocuklarımızı bulgar denilen o aşalık milletin yaşam tarzlarına özenmelerine izin vermemeliyiz. Kendimizi kaybetmeyelim birbirimize sahip çıkalım.
facebook internet sitesini oyun için değil. bilgi için kullanalım, mesela bu bilgiler gençler için çok çok önemli, bulgaristanda yaşıyan gençler o kadar pasifleşmişki kim olduklarını inançlarını kaybetmişler, doğduğun toprakları koruycaksın, fakat o ülkenin insanı gibi olmiycaksın, ejdadın gibi olucaksın, bizlerde türkiyede çalışan bulgarları hapise atalım türkçe konuşucaksın,müslüman olucaksın diye işkence edelim, ben hayatım boyunca bulgarları affetmiyecem,çocuklarımada bu şekilde öğreticem, ayrıca en az 4 çocuk yapıcam. sağolsunlar 2 tane var. müslüman insan dostumuzdur.
Ben bulgaristan asıllı bir türküm. Burada bulgarlara okadar suçlamada bulunuyorsunuz fakat zamanında osmanlı devletine yapılan yardımları unutuyorsunuz. bizim bir kesimimiz vardır onlara pomak denir. pomak iş birlikçi anlamına gelir. bu ünvanı bulgarlara osmanlı devleti vermiştir. osmanlıya yapılan yardımlardan dolayı. kimse bana sormadı hangi ülkede yaşamak istersin nereli olmak istersin diye. babamlar göç etmiş gelmiş bu aziz vatana. iyi ki de gelmişler gurur duyuyorum türk olmakla türkiyede yaşamakla. ama bulgarları iyi bir araştırırsanız ve tanırsanız bana hak verirsiniz o yüzden bulgar asıllı olmaklada gurur duyuyorum
1989 bulgar göçmeni aile vardı silivri-istanbul a yerleştiler 1992de.kayseriden taşındılar,soyadlarınıda bilmiyorum,isimleride nadir aliş,nergiz,nergül.hala oradalarmı? 1989 göçmeni listesini nereden bulurum,hep dağıldılar,kayseride hiç bulgar göçmeni kalmadı,hep batıya taşındılar,tanıdıkları vardır herhalde,hiçbir devlet kayıtına rastlamadım. tekel2013@yandex.com
Kim Bu Ünlü Göçmenler
Türkiyede yaşayan ve yaşamış göçmenleri tanımak istermisiniz ? İşte listemiz
Mustafa Kemal Atatürk Selanik
Zübeyde hanım vodina
Mehmet akif Ersoy istilal marşını yazan arnavut
İsmet inönü annesi bulgaristan
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ aslen Rumeli Manastır kökenli bir aileye mensuptur.
Kavalalı Mehmed Ali Paşa
Ali sami yen galatasaray başkanı
Kenan evren cumhurbaşkanı
Piri Reis Gelibolu
Fatih Sultan Mehmet Edirne Doğumlu
Hayrettin Paşa Selanik vardar Yenicesin kıyı türklerinden
Mareşal Fevzi Çakmak Paşa (kendisi crnagora) karadag Bosnaklarındadır
Köprülü Mehmet Paşa Berat’ın Ruznik kasabasında dünyaya geldi
Çevik bir generel selanik ailesi
Sabiha gökçen ilk kadın pilot selanik
Tahsin yazıcı asker ve siyasetçi
Ali fethi okyar siyasetçi ve asker
Refet bele asker ve siyasetçi selanik
Kazım özalp asker ve siyasetçi
Köprülü hamdi kuvayiye komutanı
Cumhurbaşkanı Ahmet necdet Sezer Mübadilmiş Yunanistan’ın Serez bölgesinden geldiği için, soyadı kanununa kadar ‘Serezlioğlu’ lakabını kullandı.
Şeyh bedrettin din alimi
Ali Dincer Bulgaristan Razgrad sehride dogmus,Türk siyasetçi.milletvekili,devlet bakanı Ank. bld. bşk. olmş
Ali fethi okyar Makedonya Pirlepe – 7 Mayıs 1943, İstanbul), Türk asker ve siyaset adamı
Deli ormanın koca çınarı Ahmet Hazerfen
Tansu çiller başbakan selanikten ailesi
Necdet menzir bakan
Ertuğrul yalçınbayır milletvekili
Lütfullah kayalar bakan selanikten ailesi
Meral akşaner bakan selanikten ailesi
Hilmi tunalı siyasetçi
Yusuf nalkesen bestekar
Hüsamettin cindoruk meclis başkanı
İlhan Koman Edirne Doğumlu Yazar
Gani Müjde Kosova Prizren Yazar – Yönetmen
Oktay Sinanoğlu köken Rumeli’ye, Batı Trakya’ya, Kavala ve Selanik’e uzanır. Profesör
Ahmet Piriştina Arnavut kökenli Belediye başkanı
Ali dinçer siyasetçi
Emel ağar mehmet ağarın eşi
Necip hablemitoğlu Akademisyen
Affet inan atatürkün manevi kızı selanik
Ahmet emin yalman gazeteci selanik
Cahit arif matematikçi selanik
Yahya kemal bayatlı şair
Nazım Hikmet Ran Selanik’te dünyaya geldi yazar
Mithat şükrü bleda ittihatçı milletvekili selanik
Cahit uçuk yazar selanik
Cavit bey ittihat ve terakki liderlerinden selanik
Makbule atadan atatürkün kız kardeşi selanik
zekeriya sertel gazeteci ve yayıncı selanik
Şefik hüsnü doktor ve siyasetçi selanik
Ekrem pakdemirli bakan
Sedat simavi
Debreli hasan eşkiya drama
Cavit çağlar bakan işadamı
Serdar Hotiç, Saraybosnalı göçmen Hotiç ayakkabılarının sahibi
Cem Uzan İş adamı
Ali osman sönmez işadamı bulgaristan
Şarık Tara – 22 Nisan 1930 yılında Üsküp’te doğmuştur Enka Şirketler grubu İşadamı
Hasan tahsin gazeteci selanik
Uğur Dündar Gazeteci
Ertuğrul özkök gazeteci bulgaristandan ailesi
Ali Kırca Bulgaristan Göçmeni Gazeteci
İlhan selçuk gazeteci
Emin çölaşan gazeteci
Doğan hızlan gazeteci
İlhan selçuk gazeteci
Hüseyin cahit yalçın gazeteci yazar siyasetçi selanik
Mustafa karahasan gazeteci
İslam Çupi Arnavutluk Tiran Doğumlu Spor yazarı
Gs Eski Başkanı özhan Canaydın kökeni Arnavut ‘tur
Ali şen fenerbahçe başkanı işadamı Prizren yugoslavya
Abdullah acar işadamı fenerbahçe yöneticisi- vodina karacaova ailesi
Hüsnü yazıcı iş adamı siyasetçi sarıyerspor yöneticisi-vodina karacaova ailesi
Metin Oktay Aslen Makedonya kökenli bir Rumeli Türkü’dür
Hakan şükür futbolcu Priştine
Arda Turan Baba ve Anne tarafından Makedonya Kalkandelen(Tetova) kökenlidir
Arif Erdem Futbolcu kendisi makodonya-kumanovalıdırr
Elvır Boliç Boşnak futbolcu
Sedat Balkanlı Aslen Arnavut kökenlidir.
Saffet sancaklı futbolcu
Koca Yusuf Bulgaristan Güreşçi
Mecnur çolak fenerbahçeli futbolcu
Semih Şentürk Makedonya Drejilova Kökenli Futbolcu
Naim süleymanoğlu sporcu bulgaristan
Hakkı yeten beşiktaşlı futbulcu vodina
Elvır Baliç Boşnak Futbolcu
Hüseyin Beşok Boşnak Basketbolbu
Hidayet Türkoğlu Boşnak Basketbocu
Mirsad Türkcan Boşnak Basketbolcu
Emre Belözoğlu futbolcu kökeni Göçmendir
Halil Mutlu Kırcaali doğumlu güreşçi
Ahmet kara güreşçi bulgaristan
Zekeriya güçlü güreşçi
Kurtdereli mehmet güreşçi
Muharrem atik güreşçi
Barış manço sanatçı
Ömer kavur yönetmen
Banu alkan sanatçı yugoslavya
Fikret Kuşkan Oyuncu Arnavut kökenli. oyuncu
Pakize suda sanatçı
Alaattin Şensoy Makedonyalı Sanatçı
Uğur Arslan Kökeni Rumeli Sanatçı
Damla Debre oyuncu
Arzu Balkan oyuncu
Ahmet özhan sanatçı
Hürrem erman sinamacı vodina
Hülya koçyiğit sanatçı bulgaristandan ailesi
Cem Adrian Şarkıcı yugoslav kökenli ailenin tek çocuğudur
Zafer peker sanatçı
Hakan peker sanatçı
Şoray uzun sanatçı
Havva Karakaş 1950 Yılında Makedonya’dan göç etmiş İzmir de Doğmlu Trt sanatçısı
İsmail hacıoğlu sanatçı
Türkan varol Spiker
Hülya avşar annesi selanik
Müzisyen Dursun Salkım’ın kızı olan Yeşim Salkım, Kökeni Arnavuttur
Metin Şentürk Prizren Sanatçı
Derya köroğlu sanatçı
Hulusi kentmen Bulgaristan Veliki Turnovo Oyuncu
Aysel Gürel Vidin söz yazarı sanatçı
Sibel gürsoy Bulgaristan doğumlu sanatci
Müşerref akay sanatçı
Ebru gündeş sanatçı annesi
Nilüfer sanatçı babası
Üstün assutay tiyatrocu
Emel sayın sanatçı
Güven hokka tiyatrocu
Sezen aksu sanatçı
Murat soydan sanatçı
Erkan can tiyatrocu
Candan erçetin sanatçı
Suzan Kardeş, (d. 1960, Kosova), makyaj uzmanı (makyöz), ses sanatçısı.
Arif Şentürk Kumanova Makedonya Doğumlu
Burhan Öcal Dünyaca ünlü perküsyon sanatçısıdır
Necdet yakın tiyatrocu
Burak ve sanem hakkı sanatçı Oyucu
Gülben ergen sanatçı,
Melike Öcalan Spiker oyuncu
Seçkin Piriler – manken
Sibel Can’ın dedesi (baba tarafı) Üsküplü
Beyazıt Öztürk Ane tarafı Bg Tolbuhin Dobric köyünden Showmen
Paşhan yımazel aslen Batı trakya olarak biliniyor dedeleri bulgaristan göçmeni lavec lovca köyünden
Kaynak: Hüsnü Yazıcı Hürriyet ve Bağımsızlık benim karakterimdir…
Ünlü Bulgaristan Göçmenleri (Alıntıdır)
Naim Süleymanoğlu ( Halterci ), Halil Mutlu ( Halterci ), Taner Sağır ( Halterci ), Nezih Sağır ( Halterci ), Mehmet Deliorman ( Futbolcu ), Mecnun Çolak ( Futbolcu ), Ali Dinçer ( Siyasetçi ), Yıldız İbrahimova ( Sanatçı ),Sibel Gürsoy ( Sanatçı ), Efraim Kamberoğlu ( Güreşçi ), Zekeriya Güçlü ( Güreşçi ), Embiya Ulusoy ( Yazar ), Mehmet Türker ( Yazar ), Ertuğrul Özkök ( Yazar ), Tuna Ötenel ( Sanatçı ), Gürhan Gürsoy ( Futbolcu ), Ömer Osman Erendoruk ( Yazar ), Altan Deliorman ( Yazar ),Mustafa Değirmenci ( Siyasetçi ), Tahsin Salihoğlu ( Siyasetçi ), Sabri Tata ( Yazar ), Nezihe Viranyalı ( Pilot ), Ahmet Şerif ( Yazar ), Besim Rasim Abdullah ( Yazar- Doktor ),Mustafa Öztürk ( Siyasetçi ), Hayati Tekin ( Siyasetçi ),Bilal N. Şimşir ( Yazar - E.Büyükelçi ), Prof.Dr. Emin Balkan,Zülfü Livaneli (Sanatçı-yazar), Nihat Gökyiğit (İşadamı), İsmet Acar(İşadamı), Nurettin Çarmıklı (İşadamı), Refaiddin Şahin (Eski Devlet Bakanı),Fehmi Yılmaz (İşadamı) Erol Aksoy (İşadamı), Hayati Asılyazıcı (Yazar),Saadettin Tantan (Eski İçişleri Bakanı), Prof. Dr. Süleyman Uludağ, İsmail Kara (Yazar), Prof. Dr. İsmet Dindar, Prof. Dr. Bilal Dindar, Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Sami Karaören (Gazeteci), Bayar Şahin (Sanatçı),Şükriye Tutkun (Sanatçı), Ümit Tokcan (Sanatçı), Hasan Fehmi Güneş(Eski İçişleri Bakanı), Kamil Sönmez (Sanatçı), Kadir Topbaş (İstanbul Belediye Başkanı), Sefa Sirmen (CHP Milletvekili), Aziz Yıldırım (Fenerbahçe Başkanı), Hayati Yazıcı (İstanbul Milletvekili), İrfan Atan (Güreşçi), Haydar Zafer (Güreşçi), Yaşar Doğu (Güreşçi), Adil Atan (Güreşçi), Hamit Kaplan(Güreşçi), Mahmut Atalay (Güreşçi), Ömer Seyfettin (Yazar), Ahmet Mithat Efendi (Yazar), Mizancı Murat (Yazar) Lemi Atlı (Bestekâr), Ömer Naci (Yazar), Mümtaz Göztepe (Yazar), Neveser Kökteş (Bestekâr), Muhlis Sebahattin (Bestekâr), İsmail Habib (Yazar), Prens Sebahattin (Yazar),Sebahattin Selek (Yazar), Rauf Orbay (Başbakan-TBMM Başkanı), Cemil Cahit Toydemir (General- İstiklal Savaşı Komutanı), Recep Peker (Başbakan),Bekir Sami (Dışişleri Bakanı), Yusuf İzzet Paşa (General-İstiklal Savaşı Komutanı), Eşref Kuşçubaşı (Teşkilat-ı Mahsusa Başkanı), İsmail Canpolat(Politikacı), Fuat Carım (Büyükelçi), Emir Marşan Paşa (Asker, politikacı),Hakkı Behiç (İlk Maliye Bakanı), Ali Sait Akbaytugan (General, İstiklal Savaşı Komutanı), Abdulah Zühdü (Gazeteci), Ahmet Hamdi Bey (Şair), Ahmet Vasfi Zekerya (Yazar), Ahmet Saib (Yazar), Ahmet Şevki (Yazar), Ali Nazım (Eğitimci), Taha Akyol (Gazeteci), Aysel Alpsal (Hikayeci), Mevlüt Atalay (Hikayeci), Yaşar Bağ (Şair), Cafer Barlas, İsmail Hakkı Berkuk(Asker), Hikmet Birand (Ünlü botanikçi), Kamuran Birand, Orhan Boran(Sanatçı, spiker), Ratip Tahir Burak (Ressam), Sezgin Burak (Ressam),Ömer Büyüka (Dilci-şair), Şansal Büyüka (Spor yorumcusu), Ali Carım,Mehmet Fuat Carım (Eski vekil), Renan Demirkan (Tiyatrocu), Hayri Domaniç (AP Genel Başkan Yardımcısı), Adnan Hunca (Hunca Şampuanlarının kurucusu), Şaban Karataş (TRT eski Genel Müdürü), Kandemir Konduk(Mizah Yazarı), Kazım Köylü, Hüseyin Nail Kubalı, Ayla Kutlu (Ressam),Halit Kıvanç ( Sunucu, spiker), Ali Nihat Tarlan (Edebiyat Tarihçisi), Fuat Uluç (Hıncal Uluç"un babası), Hıncal Uluç (Yazar-yorumcu), Aytunç Altundal(Teorisyen), Nazım Ekren, Ahmet Tezcan (Başbakan Danışmanı), Canset(Oyuncu), Deniz Akkaya (Manken), Türkan Şoray (Sanatçı), Senemis Candemir (Oyuncu), Mehmet Aslantuğ (Sinema oyuncusu), Ediz Hun(Sinema oyuncusu-siyasetçi), Erkan Özerman (Organizatör), Tayfur Havutçu (Milli oyuncu-BJK futbolcusu), Süleyman Seba (Beşiktaş Spor Kulübü eski Başkanı), Mehmet Rıza Bekin (Em.TümGen.), Prof. Dr. Ahat Andican (Eski Devlet Bakanı)
YEMEK ŞAŞIR
Eğer bir Bulgaristan göçmeni ile tanıştıysanız ya da Bulgaristan göçmenleri ile bir arada yaşadıysanız onların çılgınlar gibi sevdiği bu 15 lezzet ile çoktan tanışma fırsatınız olmuştur.
1- Baniçka
baniçka / bg-mamma.com
Türkiye’nin neresinde olursanız olun bir cafenin camında eğer Baniçka görürseniz bilin ki orası bir Bulgaristan göçmeni tarafından işletiliyordur. Dikdörtgen şeklinde servis edilen bu böreğin içinde lor peyniri olur. Yufkası geleneksel yufkalardan biraz daha kalındır ve üzeri yumurtalanarak bir güzel sac üzerinde pişirilir.
2- Poniçka
poniçka/reyhaninmutfaksirlari
Baniçka’nın kardeşi olan Poniçka, Bulgaristan lezzet biriminde tatlının kardeşidir. Küçük donutlar halinde hazırlanan hamurlar kızgın yağda pişirilir ve üzerlerine pudra şekeri dökülerek servis edilir. Bu leziz mi leziz hamur işi tarifini hazırlamak isteyenleri böyle alalım: Poniçka tarifi.
3- Akıtma ya da Döndürme
dondurme/foodbeast
Bu güzide lezzet için tahminleri alalım? Aslında adından da anlaşılacağı üzere bir şey ya akıtılacak ya döndürülecek. Bu “akıtılan” da krep hamuru olacak. Krep hamuru tavaya döküldükten bir süre sonra da “döndürülecek”. Babaannelerin bol yağlı yaptıkları bu krepler dolaptan yeni çıkan peynir, domates, bal gibi besinlerle bir araya getirilerek afiyet bal şeker olarak tüketilir.
4- Dızmana
kizmana.net
Hafta sonlarının sultanı olan dızmana özel hamuru ile kıymalı ya da peynirli olarak hazırlanır. Hamurların içine yerleştirilen içler yuvarlak toplar halinde bir tepsiye dizilir ve doğrudan fırınlanır. Meşakkatli bir iş olsa da göçmen kadınlarının çalışkanlığını bilenler için bu iş çantada kekliktir.
5- Kifla
ytimg
Baniçka, Poniçka derken Kifla’yı unutmak olmaz. Fransızların “Kruvasan” olarak hayatımıza soktuğu bu lezzetin daha hamurlusu gibi düşünebileceğimiz tatlısı Bulgaristan göçmenlerinin “Kifla”sıdır. Kiflaların içi genel olarak farklı meyve marmelatları ile doldurulmuştur. Bu arada Bulgaristan reçelleri de genel olarak marmelata yakındır. Bir de komposto vardır ki…
6- Yahni
mutfaktakieller.blogspot.com
İlk söylediğim anda "Yahni yalnızca Bulgaristan göçmenlerine özgü değil ki" dediğinizi duyar gibiyim. Ancak yahni Bulgaristan göçmenleri için bir gelenektir. Her bayram babaanne ya da anneanne (ki Bulgaristan göçmenleri için ikisi de ninedir) ilk iş olarak yahniyi hazırlar ve içine bir de Mercimekotu koyar. Bulgaristan’dan gelen bu Mercimekotu yahniye harika bir lezzet verirken tüm torun tombalak ilk gün yahniye ulaşmak için el öpmeye koşar.
7- Lutenitsa
lutenitsa / kitcheninred.com
Yaz sonuna doğru bir kamyon yaklaşır: Taze Kırmızı Biber. Tüm Bulgaristan göçmeni kadınlar çılgınlar gibi kamyona doğru koşar ve sabah gelen araçta öğlen sadece ezik büzük kırmızı biberler kalmıştır. Çünkü kış için hazırlık vardır. İçinde patlıcan, havuç, domates, kırmızı biber ve envaiçeşit besin bulunan kahvaltılık salça hazırlanacaktır. İşte o salça Lutenitsa’dır.
8- Boza
boza / elgrancatador
Vefa Bozacısı’nın bozasından başka boza içemem diyen herkesin bir dönüş noktası olacaktır. O noktada da tahminen Bulgaristan bozası içmiş olacaklardır. Lıkır lıkır içilen bu lezzetli boza tadacağınız tüm bozalardan daha farklıdır çünkü ekşi değil tatlıdır.
9- Kahve Kola
kahve-kola/birdsofafeatherphotosblog
Enerji patlaması yaşamayı sevdiklerinden olsa gerek Bulgaristan göçmenleri eğer kahve içiyorlarsa yanına bir de kola patlatırlar. İşte böylece “I dare you, I double dare you” diyebilirler. Kafein miktarı artar, kahkalar artar, eğer düğün varsa dans artar eğlence artar.
10- İç Yağlama
iç yağlama/deryadanlezzetler
Adından da anlaşılacağı üzere demek isterdim ancak şimdiye kadar bir bağlantısını çok kuramadığım yemeklerden bir tanesidir İç Yağlama. Hamur önce ince ve yuvarlar açılır. Ardından içine peynirler serpiştirilir. Hamur yuvarlanır ve topçuklar oluşturulur. Topçuklar krep gibi geniş açılarak kızgın tavaya konulur. Bir tarafı pişen iç yağlama ters çevrilip üzerine ikinci açılmış topçuk serilir. Böylece iki taraflı pişirmeye hazır iç yağlamalar olur. Sabahların sultanıdır.
11- Lahana Aşı
lahanaaşı/guncelkutu
Herkesin aklına gelen Kapuska’dan çok farklı olan Lahana Aşı farklı iki lezzetin bir araya gelmesi ile oluşur. Süt ile hazırlanan lahana yemeği akıllarda soru işareti bıraksa da damakta harika bir lezzet bırakır.
12- Karıştırma
karıştırma/aylinthecook
Bulgaristan göçmenlerinin eylemsilerden oluşturdukları bir diğer yemek ise Karıştırma’dır. Unun kavrulması, içine su eklenerek yoğun bir kıvam elde edilmesi ve et parçalanması ile oluşan bu yemek yanında lahana turşusu bir harikadır.
13- Kolaç
kolaç/ebruakin
Bayram geldi, kapınızı Bulgaristan göçmeni komşunuz çaldı. Elindeki tepside her daireye takriben iki tane verilmelik Kolaç var. Evet, hamur kızartması olarak hazırlanan ve özellikle bayram ya da kandil gibi zamanlarda dağıtılan, içine bazen karbonat konularak mis gibi kabartılan hamurcuklar kolaçtır.
14- Milinka
eyvahyemekyandiocakbatti
Bir hamur yemeği olarak Milinka, prensipte Dızmana’ya benzer ancak içinde herhangi bir besin yoktur. Yemekler ile birlikte yemelik fırınlanmış hamurlar olarak düşünebiliriz. Listenin sonuna gelmişken de Bulgaristan göçmenlerinin hamur işi ve ete düşkünlüklerine biraz göz atmış oluyoruz.
15- Zagorka
zagorka/snimka.bg
Son sırada her Bulgaristan göçmeninin Bulgaristan’daki akrabalarını ya da evlerini ziyaret ettikleri zaman içtikleri Zagorka alıyor. Zagorka Bulgaristan’nın bira markalarından bir tanesi. Bulgaristan göçmenleri ile oturup içmenin ne kadar keyifli olduğunu denemek isteyenler için iyi bir başlangıç olabilir.PS: Bir Bulgaristan göçmeni içmese dahi sizin onla içme isteğinizi asla geri çevirmeyecektir. Eğer sizinle içerse gün en keyifli şekilde geçecektir
.
Bulgaristan Türklerinin Mutfak Kültürü ve Yemekleri Üzerine Notlar
Kâmil Toygar-Nimet Berkok Toygar
Yüzyıllar boyu Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğinde kalan Bulgaristan'ın Rodop, Deliorman ve Koca Balkan yörelerindeki yerleşme birimlerinde bugün de Türk soyundan gelen bir milyon civarında insan yaşamaktadır.Osmanlı yönetiminden sonra çeşitli baskılarla kültürel kimliklerini kaybetme noktasına gelen Bulgaristan Türkleri her şeye rağmen gelenek ve göreneklerini özenle korumaya, bunları gelecek kuşaklara aktarmaya çalışmaktadırlar.
Bu bağlamda, Bulgaristan'da yaşayan Türklerin halk kültürü değerleri içerisinde beslenme ve mutfak kültürünün önemli yeri olduğu görülmektedir. Bu kültür zenginliğinin başlıca özellikleri şunlardır:
• Türk ve Bulgar halkları yüzyıllar boyunca iç içe yaşadıklarından pek çok Türk yemeği ve yemekle ilgili kavram Bulgar mutfağına girmiştir. Bunlardan birçoğu Türkçe söylenişini aynen korumuştur. Örnek vermek gerekirse; salata, turşu, paça, işkembe, kıyma, yufka, musakka, yahni, imambayıldı, güveç, köfte, kavurma, kapama, kebap, çömlek kebabı, çöp kebabı, tas kebabı, şiş, sarma, börek, yoğurt vb. ilk akla gelenleridir.
• Bugün Avrupa ve Amerika'da zevkle tüketilen aslı bir Türk süt ürünü olan yoğurt anılan kıtalardaki ülkelere Bulgarlar aracılığıyla girmiştir.
• Bulgaristan'da yaşayan soydaşlarımız arasında özellikle dini gün ve kutlamalarda baklava yapma geleneği dinamik bir biçimde yaşamaktadır. Özellikle Ramazan Bayramı öncesinde baklava yapımı bir hafta önceden başlar. Pişirilmesi için özel fırınlara gönderilir. Bugünlerde fırınların önü çok kalabalık olur. Tepsilerin karışmaması için üzerlerine kime ait olduğuna dair işretler konur, isimler yazılır. Bayram namazından sonra büyüklerini ziyaret etmeye gelenlere, yakın akraba ve konu komşuya baklava ikram edilir. Hatta gayrimüslim Bulgar komşulara bile baklava götürülür. Uzakta oturan tanıdık Bulgarların bayram günleri baklava yemeğe geldikleri olur.
• Aynı şekilde Bulgaristan'da yaşayan Türkler arasında Kurban Bayramı da coşkuyla kutlanır. Kesilen kurbanların etleri öncelikle kurban kesemeyen, akraba, komşu ve fakirlere dağıtılır. Bulgar komşular da unutulmaz. Onlara da mutlaka haşlanmış kurban eti verilir. Kurban sözcüğü Bulgar diline girmiş, yemek olarak da "haşlanmış et" olarak yapılır olmuştur.
• Yakın zamana kadar Bulgaristan'da her mevsimde bol meyve ve sebze bulunmadığından bu ülkede yaşayan soydaşlarımızın mutfağında kışa hazırlık büyük önem taşırdı. çorbalıklar, turşu ve reçeller, sebze ve meyve kurutmaları ile konserve ve salamura çeşitlerindeki zenginlik buna bağlanabilir. Bugün bile Bulgaristan'da kış sebzeleri olarak sadece lahana, pırasa, ıspanak ve patatesten başka sebze bulmak zordur. Her Türk evinde en az üç çeşit reçel yapılması âdettendir. Hanımlar arasındaki karşılıklı ziyaretlerde mutlaka reçel ikram edilir; yanında su verilir. Başlıca reçel çeşitleri kiraz, domates, erik, kabak, üzüm, vişne, kayısı, şeftali, ayva, elma, armut ve gül ile yapılanlarıdır. Yapılışları birbirinin aynısı olan bu reçellere ateşten indirilmeden önce yıkanmış bir kaç ıtır yaprağı atılır. Itır reçele hoş bir koku verir.
• Özel günlerde yapılan davetlerde yemek sırası şöyledir: Çorba, sebzeli et yemeği, kapama, börek, tatlı (revani, süt ve yoğurt tatlısı, kadıngöbeği, baklava), kıymalı yaprak sarması, yoğurt, üzerine de ünlü Türk kahvesi.
ÇorbalarKöfte Çorbası
Malzemeler:Orta yağlı kıyma 200 grKuru soğan 2 Orta BüyüklüktePirinç 1 Su BardağıDomates salçası 1 Yemek KaşığıKarabiber 1 Tatlı KaşığıTuz Yeteri kadarÇiçek yağı 3 Yemek KaşığıTerbiyesiYumurta 1 adetSirke 1-2 damlaYoğurt 1/2 Su Bardağı
Yapılışı:Bir tencereye 2 litre su konur, ince doğranmış kuru soğan, yağ ve domates salçası ilave edilir, kaynatılır.
1. Kıyma, yarım su bardağı pirinç, karabiber, tuz iyice yoğrulur ve küçük fındık büyüklüğünde köfteler yapılır, unlanmış tepsiye konur.
2. Köfteler kaynamakta olan suya atılır, yarım su bardağı pirinç de suya ilave edilir, orta ateşte pişirilir.
3. Terbiyesi: Yumurta, 1- 2 damla sirke, yoğurt iyice karıştırılır, buna köftenin suyundan ilave edilir, ılıştırılır. Tencereye yavaş yavaş ilâve edilir, sıcak ikram edilir.Not: Arzu eden üzerine bir miktar kekik serpebilir. Kaynak: İsmet Hacıdağlı.
Kuru Fasulye Çorbası
Malzemeler:Kuru fasulye 1 Su BardağıKuru soğan 1 Orta BüyüklükteÇiçek yağı 4 Yemek KaşığıKırmızı toz biber 1 Tatlı KaşığıTuz Yeteri kadarUn 1 Yemek KaşığıNane 1 Tatlı KaşığıDomates Salçası 1 Yemek KaşığıSirke Arzuya göre
Yapılışı:Kuru fasulye akşamdan ıslatılır. Ertesi gün dağılmayacak şekilde haşlanır.
1. Tencereye yağ konur, ince doğranmış kuru soğan ve kuru nane ilave edilir, kavrulur.
2. İçine un konur, kavrulur, üzerine domates salçası, kırmızı toz biber ve haşlanmış kuru fasulyeler ilave edilir. üzerine sıcak su katılır, pişirilir.
3. Servis yapılacağı zaman, arzuya göre sirke ilâve edilerek kâselerde ikram edilir.Kaynak: İsmet Hacıdağlı.
Hamur İşleriAkıtmaMalzemeler:Un 1 Su BardağıSu 2 Su BardağıTuz Yeteri kadarMargarin 1 Yemek KaşığıYapılışı:Un, su ve tuzla koyu boza kıvamında hamur hazırlanır.
1. Margarin sürülmüş kızgın tavada düzgün yuvarlak şekil verilerek oldukça ince pişirilir.
2. Üst üste konulur, kesilerek servis yapılır, yanında pekmez, peynir ya da yoğurtla ikram edilir.Kaynak: CemileÖzgöç.Kıvırma Dolangaç (Kol Böreği)
Malzemeler:Un 500 grYumurta 1 adetTuz Yeteri kadarSüt 1/2 Su BardağıÇiçek yağı 2 Yemek Kaşığıİçi:Lor 200 grMargarin 2 Yemek KaşığıÜstü:Yoğurt 1 Su BardağıYumurta 2 adetYağ 1/2 Su BardağıTuz Yeteri kadar
Yapılışı:Un, yumurta, tuz ve sütle hamur hazırlanır, yoğrulur, dinlendirilir. Parçalara bölünür, ince yufkalar açılır.
1. Tepsi yağlanır, açılan yufkaların üzerine lor serpilir, erimiş margarin gezdirilir. Her iki tarafı ortada 10 cm genişliğinde olacak şekilde kapatılır ve büzülür, tepsiye yerleştirilir.
2. üzerine yoğurt, yumurta, yağ ve tuz karışımı kaşıkla sıvanır, fırına verilir.
3. Pembe piştiğinde fırından alınır, birkaç dakika bekledikten sonra ikram edilir.
Kaynak: İsmet Hacıdağlı
________________________________________
Et ve Tavuk YemekleriBamyalı TavukTavuk ya da piliç 1 Orta Büyüklükte
Bamya 1/2 kgSıvı yağ 2 Su BardağıKuru soğan 1 Orta BüyüklükteDomates 3 Orta BüyüklükteSu 2 Su BardağıTuz Yeteri kadar
Yapılışı:
1. Tavuk ya da piliç temizlenip yıkandıktan sonra büyük parçalara bölünüp kurulanır. Yağda kızartıldıktan sonra bir kenara bırakılır.
2. Kuru soğanlar iyice pembeleşinceye kadar kavrulur.
3. üzerine rendelenmiş domatesler ilave edilir. Biraz kaynadıktan sonra kızartılmış tavuk etleri konup kaynatılır.
4. Etler pişince üzerine daha önce ayıklanmış, yıkanmış bamyalar konup 15 dakika daha kaynadıktan sonra bamyaların pişip pişmedikleri kontrol edilir. Piştiğinde ateşten alınır, sıcak olarak servis yapılır.
Kaynak: Hilmiye Barlas
Sebze Yemekleri
Güveçte Sebze
Malzemeler:
Patlıcan 2 Orta BüyüklüktePatates 3 Orta BüyüklükteKuru soğan 2 Orta BüyüklükteKabak 2 Orta BüyüklükteHavuç 2 Orta BüyüklükteKırmızı toz biber 1 Yemek KaşığıSıvı yağ 1/4 Su BardağıTuz Yeteri kadarSıcak su 1 Su Bardağı
Yapılışı:
1. Sebzeler yıkanır, soyulur. Kuşbaşı kesilir.
2. Güvecin içine sırasıyla havuç, kabak, patates, patlıcan çizilir üzerine ince doğranmış kuru soğan ve kırmızı toz biber, sıcak su, tuz ilave edilir. Sebzeler yumuşayıncaya kadar kısık ateşte pişirilir.Not: Arzu eden en altına et de koyabilir.Kaynak: İsmet Hacıdağlı.
TatlılarAcele TatlıMalzemeler:Hamuru:Un Aldığı kadarTatlı yoğurt 3 Su BardağıYumurta (birinin beyazı katılmayacak) 2 adetKarbonat 1 Çorba KaşığıEritilmiş margarin 1/4 paketTuz 1 Çorba Kaşığı
Şerbeti:Toz şeker 3 Su BardağıSu 4 Su Bardağı
Yapılışı:Yoğurt, yumurta, karbonat, margarin, tuz ve aldığı kadar unla kulak memesi yumuşaklığında bir hamur hazırlanır.
1. Hamur rulo şekline getirilir, iki parmak kalınlığında kesilir. Yağlanmış tepsiye dizilir, fırında pişirilir.
2. Şeker ve su ile çok koyu olmayan bir şerbet kaynatılır. Ilık hale geldiğinde soğutulmuş hamurun n üzerine dökülür. üzeri kapatılmaz.
Kaynak: Hilmiye Barlas
Kırmızı Biber TurşusuMalzemeler:Etli kırmızıbiber 5 kgSu 1/2 litreÇiçek Yağı 1/2 litreSirke 1/2 litreToz şeker 1 Çay BardağıTuz 1 KFMaydanoz 3-4 demetSarımsak 250 grAspirin 5 adet
Yapılışı:Kırmızıbiberler yıkandıktan sonra sapları ve tohumları çıkarılır; içerisinde tohum taneleri kalmamasına özen gösterilir. Yıkanır.
1. Uygun büyüklükteki bir tencereye su, çiçek yağı, sirke, toz şeker, tuz konulup kaynatılır.
2. Kaynayan bu bileşimin içerisine biberler atılır. Bir iki dakika sonra rengi değişmeye başlayınca kevgir ile suyu süzülüp başka bir tepsiye alınır.
3. Biberlerin haşlanma işlemi bittikten sonra 3- 4 demet maydanoz iyice yıkanıp ince ince kıyılır. Sarımsaklar havanda dövüldükten sonra aspirinler ezilir hepsi birlikte iyice karıştırılır.
4. Haşlanmış biberler soğuyunca uygun büyüklükteki bir cam kavanoza sıra sıra yerleştirilip aralarına maydanoz, sarımsak, aspirin karışımı konur.
5. Tencerede kalan su, yağ, sirke, tuz ve toz şeker karışımı soğuk olmak şartıyla kavanozdaki biberlerin üzerine dökülür. 1 5 gün sonra turşu yemek için hazırdır.
Kaynak: HiImiye Barlas. Kaynak: Kâmil Toygar-Nimet Berkok Toygar, Bulgaristan Türklerinin Mutfak Kültürü ve Yemekleri üzerine Notlar, Türk Mutfak Kültürü üzerine Araştırmalar- 2000, Türk Halk Kültürünü Araştırma Vakfı Yayınları, Yayına Hazırlayan: Kâmil Toygar no:28, s: 311- 342, Ankara, 2001.
Bulgaristan Göçmenlerinin Vazgeçemediği 14 Efsane LezzetÇevrenizde Bulgaristan göçmeni bir arkadaşınız var ise, mutlaka adını telaffuz etmekte oldukça zorlandığınız bu yiyeceklerden bir iki tanesini duymuşsunuzdur. Bazıları alışkın olmadığınız tatlara sahip olsa da; bazıları bir o kadar lezzetli, alışkanlık yapan cinsten; alışınca vazgeçmesi zor. Bu yüzdendir ki bir göçmen evinde mutlaka rastlaşırsınız bu güzide yemeklerle. En bilinen ve en çok tüketilen ''macır'' lezzetleriyle başlıyoruz galerimize.
1. KiflaYumuşacık hamuru, içindeki koyu kıvamlı marmelatıyla özellikle kahvaltıların vazgeçilmezidir. Hele bir de yanında Bulgaristan bozası olursa değmeyin keyfimize.2. BaniçkaKifladan sonra baniçkadan bahsetmemek olmaz elbet. İnce hamurun içine peynir koyularak yapılan bu börek, aynı şekilde kahvaltı sofralarının bir numaralı isimlerinden. Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı semtlerde bulunması kuvvetle muhtemel.3. LutenitsaEkmek üstüne sürülen, içerisinde kırmızı biber, domates, patlıcan, havuç bulunan kahvaltılık sos. Kahvaltılık olsa da günün her saati afiyetle yenebilen, bilmeyenlerin tadına bakınca hayran kaldığı bir lezzettir. Hazırı gibi evde kazan dolusu yapılanı da ayrı bir güzeldir.
4. Bozatüm bozalardan farklı olarak ekşi değil de tatlı olan bu boza lıkır lıkır içilesidir; boza sevmem diyenler bu bozayı tadınca fikir değiştirirlerse şaşmamak lazım. 5. KulaçPişiden çok farkı olmayan bir hamur işidir, özellikle bayramlarda ninelerimiz tarafından tepsi tepsi yapılır, sıcak sıcak afiyetle tüketilir. 6. AkıtmaKreple benzerlik gösteren; fakat krepten farklı olarak mayayla yapılan bir babaanne lezzetidir. Cızlama olarak da bilinen bu nefis hamur işi göçmenlerin vazgeçilmezlerinden biridir. 7. PrensesaYine bir kahvaltı klasiği olan prensesa ile devam ediyoruz. Ekmek üzerine konan kaşar peynirinin kendine has yapılan bir mini fırında eritilmesiyle yapılan çıtır çıtır bir lezzettir. İsteğe göre üzerine salam ya da sucuk da eklenir. Hele bir de Bulgaristan kaşkavalı ile yapılırsa tadına doyum olmaz. 8. KapamaKlasik göçmen lezzetlerinden kapama da olmazsa olmazlardan. Pirinç üzerine tavuk eti ya da kırmızı etle yapılan bu yemek, bayram sofralarında, kalabalık akraba yemeklerinde sofraların baş tacıdır. Denk gelir de bir göçmen evine yemeğe giderseniz, önünüze gelecek ilk yemek büyük olasılıkla kapama olacaktır. 9. LukankaÇoğunlukla içki sofralarının vazgeçilmezi olan bol baharatlı, pişirilmeden tüketilen sert bir sucuktur. Damak tadınıza farklı gelebilecek olan bu lezzet göçmenler tarafından oldukça sevilerek tüketilir.
10. Kebapçe ve KöfteBulgaristan'a gidilir gidilmez tüketilen yemeklerin başında gelir. Adı geçtiği anda bile ağzı sulandıran kebapçe ve Bulgaristan köftesini, göçmenlerin yoğun olduğu bölgelerde bulabilmeniz mümkün. Tadı aynı mıdır orası ise meçhul. 11. ZakuskaGöçmenlerce pek sevilen çikolata kaplı bisküvidir; her giden mutlaka bir paket getirir. 12. Sezoniİçinde çilek, kiraz, şeftali gibi meyve dolgusu olan çikolata. Göçmenler için ''Alamancıların'' getirdiği çikolatayla eşdeğerdir. 13. KamenitzaBulgaristan'ın en çok tüketilen birasıdır, iki buçuk litrelik olanları da mevcuttur. Tadına doyum olmayan bu birayı Bulgaristan'a gidip de içmeyen neredeyse yoktur.
14. MastikaMezesiz tüketilmesi zor olan, alkol oranı yüksek bir rakıdır. Alışkın olmayanı fena yamultur söylemesi bizden.
BULGAR YEMEKLERİ
.PONİÇKA (BULGAR)
MALZEMELER Öznur Doğan ,,500 gram un ,,1/2 litre su ,,20 gram yaş maya ,,1 yemek kaşığı toz şeker ,,1 çay kaşığı tuz ,,Kızartmak için: ,,3 su bardağı ayçiçek yağı ,,Servisi için: ,,2 yemek kaşığı pudra şekeri ,,4 yemek kaşığı bal ,,4 yemek kaşığı reçel
HAZIRLANIŞIYarım litre suyu ısıtın ve içine sırasıyla; toz şeker, tuz ve yaş mayayı ekleyin.
Unu yavaş yavaş suyun içine dökün ve karıştırmaya başlayın. Hamuru yumuşak bir kıvama gelene kadar yoğurmaya devam edin. Kulak memesi kıvamına gelen hamuru, 40 dakika boyunca kabarmaya bırakın. Kızartma tavanıza yaklaşık 3 cm. yüksekliğinde olacak şekilde ayçiçek yağını aktarın ve yağı kızdırmaya başlayın. Bekleyen ve kabaran hamurunuzu dilediğiniz büyüklükte ya da bir kaşık yardımı ile küçük parçalara bölün. Hamurunuza dilerseniz yuvarlak, lokma gibi bir şekil verebilir, dilerseniz hazırladığınız hamur toplarını simit gibi içi delikli hale getirebilirsiniz.
Hazırladığınız hamurları kızgın yağa atın ve iki tarafı da bakır rengi alana kadar kızartın.
Pişen hamurları tahta bir servis tabağına alın. Böylece hamurunuz terlemez ve altı da üstü de çıtır çıtır kalır. Tüm hamurları kızarttıktan sonra üzerini dilediğiniz şekilde süsleyin. Poniçka’nın asıl servis ediliş tarzı pudra şekeri, bal ya da reçelledir ancak damak zevkinize göre tuzlu ürünlerle de servis edebilirsiniz.
UTENİTSA SOS (BULGARİSTAN)
MALZEMELER Arzu Orak Altın ,,1 kg kırmızı biber ,,1 kg domates ,,2 kg patlıcan ,,3 adet havuç (isteğe bağlı) 1 Baş sarımsak ,,½ su bardağı üzüm sirkesi ,,1 çay bardağı zeytinyağı ,,1 Çorba kaşığı toz şeker 1 yemek kaşığı tuz ,,2 yemek kaşığı acı pul biber (isteğe bağlı)
HAZIRLANIŞI Öncelikle domatesler yıkanıp kabukları soyulur ve küp küp doğranıp bir tencereye koyularak kaynatılmaya bırakılır. Domatesler pişerken patlıcanlar ve kapya biberler közlenip kabukları soyulur ve blenderdan geçirilir. Sarımsaklar ayıklanıp çekilen biber ve patlıcanların üzerine ilave edilir. Domatesler suyunu çekip koyulaşınca içine patlıcan ve biber karışımı ilave edilir. Tuz, şeker, yağ, pulbiber ve sirke de ilave edilip bir taşım daha karıştırarak kaynatılır. Not: Közleme işlemini ben fırında yaptım siz ateşte ya da istediğiniz başka bir şekilde de yapabilirsiniz. Eğer kış için saklayacaksanız sıcak sıcak kavanozlara doldurup yeni aldığınız kapaklarla sıkı sıkı kapatıp ters ters çevirip bir gece o şekilde bekletip ertesi güneş görmeyen bir yere kışın afiyetle yemek üzere kaldırabilirsiniz. Eğer hemen tüketecekseniz buzdolabında saklayabilirsiniz.
BULGAR USULÜ GÜVEÇ
500 gr tavuk kalça ya da gögüs eti ,,400 gr mantar ,,3 adet yesil biber ,,1 adet havuç ,,1adet kabak ,,7-8 adet kornişon turşu ,,1 adet sogan ,,4 diş sarımsak 1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber ,,2 yemek kasiği margarin ,,1 adet domates ,,1 adet salatalik
Soğanları yemeklik doğrayıp, yağ ile ince kıyılmış sarımsaklarla vog tavada kavuralım. İçine jülyen doğradığımız havuçları atalım. Daha sonra jülyen doğranmıştavuk etlerini ekleyip kavuralım. Ardından jülyen kabakları, biberleri ve dilimmantarları ilave edelim. En son kornişonları boyuna ince dilimleyip ilave edelim. Hepsi pişince güveç kabına alıp, karabiber serpip üzerine kaşar rendeleyelim fırına verelim. Üzerindeki kaşar eriyince, salatalık, domates, limon ile süsleyip servis yapabilirsiniz.
LUTENİSALI VE LABNELİ KANEPE (BULGARİSTAN)
MALZEMELER
,15 dilim kepekli tost ekmeği ,,1 kase lutenisa ,,1 paket labne peyniri
15 dilim kaşar peyniri ,,15 adet kırmızı biberli yeşil zeytin ,,1 tutam dereotu 1 yemek kaşığı tereyağı
HAZIRLANIŞI
Tost ekmeklerinin orta kısmını kalıplarla keserek çıkarın. Üstlerine sana ekmek üstü sürüp fırında 5 dk. kızartın. kızaran ekmeklerin yarısına lutenisalı sos diyer yarısınada dereotu ile karıştırdığımız labne peynirini sürün. Çay bardağı veya çelik kalıplar ile dilimli kaşar peynirlerinden yuvarlaklar çıkarın. Sos sürdüğümüz ekmeklerin üstüne dilimli kaşar peynirlerini yerleştirip en üstüne de yeşil zeytinleri kürdan yardımıyla tutturun.
LOR PEYNİRLİ EKMEK (BULGARİSTAN)
MALZEMELER,
,100 gr margarin ,,1 bardak yoğurt ,,1 kahve fincanı sıvı yağ ,500 gr lor peyniri
3 çay kaşığı tuz ,,1 çay kaşığı pul biber ,,1 paket kabartma tozu
HAZIRLANIŞI
Orta büyüklükte ve derin bir kâsede yoğurt, yumurta, sıvıyağ,eritilmiş sana margarin, tuz ve peynir karıştırılır. Başka bir kâsede ise kabartma tozu ve un karıştırılıp, yavaşça diğer karışıma eklenir. Orta büyüklükte ve altı yağlanmış bir fırın kabına yerleştirilen hamur 200 derece sıcaklıktaki fırında 20 dakika pişirildikten sonra kesilerek servis edilir.
ı.
PLEVNE TATLISI (BULGARİSTAN)
MALZEMELER,
,500 gr incir ,,100 gr ceviz ,,50 gr şeker ,,1 yemek kaşığı margarinAz miktarda su
HAZIRLANIŞI
İncirlerin sapları kesilip içleri aralanarak oyulur. İskilip ceviz içi dövülüp şekerle karıştırıldıktan sonra incirlerin içine doldurulur. Az su ile hafif ateşte pişirilir. Üzerine erimiş margarinle döküp sofraya getirirler.
ARPA ŞEHRİYELİ PLEVNE TAVUĞU (BULGARİSTAN)
MALZEMELER,
,250 gr. arpa şehriye ,,3-4 diş sarımsak ,,2 adet rendelenmiş iri domates
4-5 adet sivri biber ,,4 parça tavuk pirzola ,,1,5 su bardağı tavuk suyu ,,2 yemek kaşığı margarin
Tuz ,,Karabiber ,,Reyhan
HAZIRLANIŞI
Sarımsakları rendeleyip margarinde kavurmaya başlayın. Üstüne minik doğradığınızbiberleri ilave edin. Bir kaç dakika sonra arpa şehriyeyi ekleyip 5 dakika şehriyeyi kavurun. Üzerine rendelenmiş domates, tuz ve baharatları ekleyin, karıştırın. 1/2 su bardağı tavuk suyunu da ekleyip orta hararetli ateşte suyunu çekene kadar pişirin. Isıya dayanıklı ufak bir fırın kabına şehriyeyi yayın.
Tavukları tuz ilavesiyle yarı kıvamda haşlayın. Haşlanmış tavukları ve reyhanı şehriyenin üstüne yerleştirin. 1 su bardağı tavuk suyunu üstüne döküp 190 derece fırında suyunu çekene kadar yaklaşık 30-35 dakika pişirin.
MANTARLI PLEVNE KREBİ (BULGARİSTAN)
MALZEMELER,
,1 paket margarin ,,1 su bardağı süt ,,1 su bardağı su ,,1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı Yaş maya ,,1 tatlı kaşığı tuz ,,Yeteri kadar un ,,3 adet huş mantarı
HAZIRLANIŞI
Krep sosunu hazırlamak için maya, şeker, süt ve suyu çırpalım. Bu işlemi tamamlandıktan sonra un ve tuzu ekleyip sıvı bir karışım hazırlayalım. Geniş bir tava içinde biraz margarin eritelim. Eriyen margarin üzerine krep sosundan bir miktar dökerek arkalı önlü pişirelim. Sonra da servis tabağına alalım. arı bir tavada huşmantarını sana margarin ile soteleyelim ve pişen krebimizin arasında bırakalım. Krebimiz hazır!
TİKVENİK (BULGARİSTAN)
MALZEMELER,,
100 Gr Sana Klasik ,,5 Su Bardağı su ,3 Adet yumurta ,1 Su Bardağı sıvıyağ
1,5 Su Bardağı toz şeker ,,5 Su Bardağı şeker ,,0,5 Paket kabartma tozu ,1 Kase İNCE DÖVÜLMÜŞ CEVİZ ,,1 Aldığı kadar un ,,2 Yemek Kaşığı sirke ,,0,5 Adet yarım limon suyu ,,1 Kg. RENDE BALKABAĞI ,,1 Su Bardağı süt
Hamuru için: 3 Yumurta ,1 Su bardağı süt ,Yarım paket kabartma tozu ,2 Yemek kaşığı sirke
1 Su bardağı sıvıyağ ,Aldığı kadar un ,İç Harcı İçin: ,1 kg rende balkabağı ,1 Kase ince dövülmüş ceviz ,1,5 Su bardağı toz şeker ,Şerbeti İçin: ,5 su bardağı şeker 5 su bardağı su
Yarım limonun suyu
HAZIRLANIŞI
Hamurun malzemeleri derince bir kaba alınarak kulak memesi kıvamında bir tatlı hamuru elde edilir. Hamur yumurtadan biraz daha irice bezelere bölünerek 1 saat kadar bez örtü altında dinlenmeye alınır. Bu arada rendelenmiş balkabağı, toz şeker ve ince kırıklı dövülmüş cevizle birlikte harmanlanır. Dinlenen hamurlardan incebaklavalık yufkalar açılır. Yufkanın bir yarısına iç harç serpelenir ve diğer yarısı onun üzerine kapaklanır. Rulo hale getirilen iç harçlı yufkalar, yağlanmış tepsiye alınarak her yeni hamur diğerine eklenecek şekilde kol böreği gibi içten dışa sarılır.,
OSLU PRİTNİSA (BULGARİSTAN)
MALZEMELER
,2 soğan rendesi ,,3 patates ,Biraz un ,Tuz ,Karabiber ,Kırmızıbiber 2 çorba kaşığı ketçap ,1 çay kaşığı nane ,,1 kase sarımsaklı yoğurt
HAZIRLANIŞI
Patates soyduktan sonra rendeleyin. Soğan rendesi, tuz, un, karabiber ekleyerek mücver kıvamında bir karışım elde edin. Kızgın yağda ketçap, yoğurt ve naneyi kızartın. Mücver kıvamındaki paptatesin üzerine döktükten sonra servis yapın.
FUNİYKİ (BULGARİSTAN)
MALZEMELER
Hamur: ,2 adet yumurta ,1 kahve fincanı yoğurt ,1 kahve fincanı şeker
1 adet kabartma tozu ,1 adet vanilya Aldığı kadar un (yumuşak bir hamur olana kadar un ekliyoruz.) ,,Kreması: ,1 kg süt 1 paket Ahududu aromalı nişasta(Bulgaristan malzemeleri satan pazarlarda bulunabilirsiniz.) 1 su bardağı şeker ,,Yarım bardak su ,Üzeri İçin:1 kâse öğütülmüş ceviz
HAZIRLANIŞI
Tüm hamur malzemelerini derin bir kapta yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğuruyoruz. Bir kâsede nişastayı yarım bardak suyla topak olmadan karıştırıyoruz. Sütü tencereye koyup ılınınca nişastayı ekleyip karıştırıyoruz. Şekeri de ekleyip muhallebi oluncaya kadar pişiriyoruz. Muhallebiyi soğuması için bir kenara bırakıyoruz.
Hamuru küçük parçalara ayırıp oklavayla yufkalar açıyoruz. Yufkalardan 1–2 cm genişliğinde şeritler kesiyoruz. Kestiğimiz külah kalıplarına doluyoruz. Sarma işlemini en alttan başlayarak yapıyoruz.(Sarma işlemi sırasında her şerit birazcık (1 mm kadar) diğerinin üstüne gelmeli, yani hafif üst üste binecek şekilde sarılması gerekiyor.)
Külahları sararken alt kısmının delik kalmamasına dikkat etmeliyiz, muhallebi oradan akabiliyor.
Önceden 180–200 C ısıtılmış fırında hafif kızarana dek pişiriyoruz ve daha sıcakken külah kalıplarından dikkatlice çıkartıyoruz. Bir tepsiye koyup soğumalarını bekliyoruz.
Biraz soğuduktan sonra külahları muhallebiyle doldurup, külahın ağız kısmına öğütülmüş ceviz serpiyoruz.
Not: Benim kalıplarım Bulgaristan’da çok sevdiğim bir arkadaşımdan hediye ama kalıpları pasta malzemeleri satan yerlerde bulabilirsiniz.
FIRINDA BULGAR DOLMASI
MALZEMELER
1 kg dolmalık yeşil biber 2 su bardağı pirinç 5 adet orta boy kuru soğan
1 yemek kaşığı domates salçası 1 çay bardağı sıvıyağ 1 kg domates 1/2 demet taze nane, maydanoz 1 su bardağı su 2 çay kaşığı tuz, karabiber
HAZIRLANIŞI
Biberlerin saplarını çıkarıp çekirdeklerini ayıklayın. Domatesi rendeleyin, soğanlarıyemeklik doğrayın. Sıvıyağı geniş bir tencerede kızdırıp soğanları 7-8 dakika kavurun. Yıkadığınız pirinci ilave edip şeffaflaşıncaya kadar, 5 dakika kavurun. Üzerine 1 yemek kaşığı salçayı ve rendelediğiniz domatesin yarısını ekleyin. 2-3 dakika daha kavurduktan sonra 1 su bardağı suyu, tuz,karabiber, incecik kıyılmış maydanoz ve naneyi ilave edin. Kısık ateşte, pirinç suyunu çekinceye kadar pişirip ocaktan alın. Ilık hale gelmesini bekleyin.
Biberleri iç harcıyla doldurup tepsiye ağız kısımları yukarı bakacak şekilde dizin. Üzerine rendelenmiş domatesin kalanını aktarıp yeteri kadar tuz ve 4 yemek kaşığı sıvıyağı koyun.
Biberlerin tam üzerine çıkacak kadar sıcak su ilave edip önceden ısıtarak 180 dereceye ayarladığınız fırında en az 35-40 dakika pişirin. İster ılık ister soğuk olarak servise sunun.
LİMON SOSLU KUZU BUDU (BULGARİSTAN)
MALZEMELER
2 kg'lık bir kuzu budu (kemikleri ayıklanıp fazla yağları temizlenmiş)
4 diş sarımsak (uzunlamasma ince kıyılmış) 2 çorba kaşığı rafine yağ 1+1/2 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber 2 yumurtanın sarısı 1/4 su bardağı limon suyu 1 su bardağı tavuk suyu
500 gr bakla (haşlanmış) 1 çay kaşığı kekik
HAZIRLANIŞI
önce fırınınızı orta sıcaklığa (180°C) getirip ısıtınız.
Eti kesme tahtasına koyup, çeşitli yerlerinden yarınız. Yarıkların arasına sarımsakları yerleştirerek, üstüne rafine yağı dökünüz. Eti 1 tatlı kaşığı tuz ve 1/2 tatlı kaşığıbiberle ovunuz.
Rosto tepsisinin içine tel ızgara oturtup, üstüne eti yerleştirerek fırına sürünüz. Arasıra döndürerek 1,5 saat, keskin bir bıçağın ucu ete rahatça girene kadar pişiriniz.
Bu arada küçük bir kasede yumurta sarısı, limon suyu ve tavuk suyunu karıştırıp bir kenara bırakınız. Tepsiyi fırından alıp, sarımsakları buttan çıkarınız. Budu kesme tahtası üstünde dilimleyiniz. Et dilimlerini ısıtılmış bir servis tabağına yerleştirip, sosu hazırlayana kadar sıcak tutunuz. Rosto tepsisinde biriken et suyunun üstünden yağları alıp, suyu yumurtalı karışıma ekleyiniz. Karışımı büyük bir tencereye koyup hafif ateşe oturtunuz. Haşlanmış baklaları ekleyip, kalan 1/2 tatlı kaşığı tuzu ve 1/2 tatlı kaşığıbiberi ve kekiği serpiniz. Arasıra karıştırarak 8-10 dakika, koyulaşana kadar pişiriniz.
Tencereyi ateşten alıp, baklalı sosu et dilimlerinin üstüne dökerek servis ediniz.
Not: Limon soslu kuzu budu, etlere limon katmanın yaygın olduğu Balkanlardan alınmış bir kuzu yemeği tarifidir
SIĞIR DİLİ FÜMESİ (BULGARİSTAN)
Füme Sığır dili keskin bıçakla, ince dilimlere ayrılarak, tabaklara yerleştirilir. Üzerine beraberce çırpılmış tereyağı ve hardal gezdirilir.
SNEJİNKİ (BULGARİSTAN)
MALZEMELER
1 PAKET MARGARİN VEYA TEREYAĞI (ODA SICAKLIĞINDA)
150 GR. PUDRA ŞEKERİ 4 ADET YUMURTA SARISI 2 PAKET VANİLYA ALDIĞI KADAR UN
ÜZERİ İÇİN İÇİN: 100 GR. CEVİZ PUDRAŞEKERİ
HAZIRLANIŞI
Hamur yoğurma kabının içine yumuşamış yağı, pudra şekeri, yumurta sarılarını, vanilyaları ilave ederek krem haline gelene dek yoğura-lım. Azar azar un ilave ederek ele yapışmayan ve kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğu-ralım. Hamuru tulumba tatlısı kalıbı ile şekillendirerek fırın kabına dizelim. Üzerine kırılmmış ceviz batıralım. Kurabiyeleri 190° ısılı fırında üzerleri beyaz kalacak şekilde pişirelim. Fırından aldıktan sonra üzerlerine pudra şekeri ekleyerek servis yapalım. NOT: Kalıbınız yoksa kurabiyelerinizi elinizle yuvarlak şekiller vererek hazırlayın
BULGAR USULÜ POĞAÇA
Malzemeler 2 adet yumurtanın akı (sarılar üzeri için kullanılacak)
125 gr bitkisel margarin (oda sıcaklığında yumuşamış olmalı)
1/2 su bardağı yoğurt 1 çay kaşığı tuz 1/2 su bardağı sıvıyağ Yaklaşık 3,5 su bardağı un
3-4 yemek kaşığı susam 3 adet orta boy haşlanmış patates 3 adet sosis (normal boy)
1 çay kaşığı tuz, karabiber
Yapılışı İç harcını hazırlamak için; haşlanmış patatesleri ezip tavla zan formunda küp küp doğrayın. Sosisleri küp küp doğrayıp tuz ve karabiberi ekleyip iyice karıştırın. Karışımı bir kenarda bekletin. Diğer taraftan, hamuru hazırlamak için; sıvıyağ ve yumuşamış margarini derin bir yoğurma kabına koyup üzerine yoğurdu gezdirin. Yumurta aklarını ilave edip un ve tuzu da ilave ettikten sonra kulak memesinden biraz daha yumuşak bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Hamuru oda sıcaklığında en az 30 dakika dinlendirip kıvama gelmesini bekleyin.
Dinlenen hamurdan pinpon topu büyüklüğünde parçalar kopanp avuçlannız arasında yuvarlayın. Yuvarlak hamur parçalarını çay tabağı büyüklüğünde, en az 10-12 santim çapında açıp içine sosisli patatesli iç malzemesinden iki tatlı kaşığı koyduktan sonra D şeklinde kapatın.
Hazırladığınız poğaçaları sıvıyağla yağladığınız ya da fınn kağıdı serdiğiniz tepsiye aralıklı olarak yerleştirin. Üzerlerine fırça yardımıyla çırpılmış yumurta şansı sürüp bolca susam serpiştirin. • Poğaçalan 5 dakika önceden ısıtıp 175 dereceye ve alt üst konuma ayarladığınız hnnda üzerleri altın sarısı oluncaya kadar, 30-35 dakika pişirip çıkana Sıcak sıcak servise sunun.
Not Su bardağı derken eskilerin normal su bardağını kastediyoruz. Ölçü için önemlidir.
BULGAR USÜLÜ YUMURTALI FASULYE
Malzemeler:
150 gr fasulye, yarım yumurta, 20 gr tereyağı, 2 gr tuz
Hazırlanışı:
Taze fasulyeyi temizleyip, doğrayıp tuzlu suda haşlayın. Sonra soğutun. İnce kıyılmış, haşlanmış yumurtalarla karıştırın. Sıcak yağ ekleyerek servise sunun.
BULGAR USÜLÜ TARATOR
Malzemeler:
75 gr yeşil salatalık, 90 gr yoğurt, 2 gr sarımsak 12 gr bitkisel yağ, 2 gr dereotu,
11 gr fındık, 2 gr sirke, isteğe göre tuz
Hazırlanışı:
Salatalıkları temizleyin, küp şeklinde doğrayın, ufak doğranmış sarımsakları ekleyin. Yoğurt ekleyin ve iyice karıştırın. Üzerine soğuk kaynamış su ve ufalanmış fındıkekleyin. Dereotu ve bitkisel yağ ilave edip servise sunun.
BULGAR USULÜ KIRMIZI BİBERLİ PİRİNÇ SALATASI
Malzemeler:
Kırmızı sivri biber 20 gr, pirinç 30 gr, yeşil bezelye 50 gr, sirke 5 gr,
tuz, karabiber
Hazırlanışı:
Közlenmiş kırmızı biberleri temizleyin. Uzununa dilimlere ayırın. Pişmiş pirinç,bezelye, tuz, karabiber, sirke ilave edin. Hepsini karıştırıp salata tabağında servise sunun.
BULGARİSTANIN DOMATESLİ SANDVİÇLERİ
Malzemeler:
Ekmek 40 gr, yağ 10 gr, domates 24 gr, yumurta 1/4 adet, peynir 10 gr
Hazırlanışı:
Ekmek dilimlerine yağ sürün, üzerine kabuksuz halka şeklinde doğranmış domatesdilimlerini koyun. Domatesleri tuzlayın. Üzerine rendelenmiş peynir ve ufak doğranmış haşlanmış yumurtayı ilave edin.
BULGAR USULÜ OMLET
Malzemeler:
2 adet yumurta, 20 gr bitkisel yağ, 60 gr sivri biber,
25 gr beyaz peynir, 2 gr tuz, 3 gr maydanoz
Hazırlanışı:
Yumurtayı tabağa koyun, iyice karıştırın, kızartılmış ve küçük doğranmış biberi ve rendelenmiş peyniri ilave edin. Karışımı tavaya boşaltıp yağda kızartın. Hazır omleti ikiye katlayıp tabağa yerleştirin, maydanozları üzerine serpin.
.
BULGAR SALATASI
Malzemeler:
Tatlı sivri biber, domates, salatalık, soğan, soğuk su, maydanoz, dereotu, tuz,
sirke, zeytinyağı
Hazırlanışı:
Biber, domates, salatalık ve soğanı ince dilimlere ayırın. (acısının çıkması için soğanı tuzlayıp soğuk suyla karıştırın. Sonra suyu süzün) bütün sebzeleri karıştırın. Doğranmış maydanoz ve dereotu ekleyin. Tuzlayın. Sirke ve zeytinyağı ilave edin.
.BULGAR KEBABI
Malzemeler:
220 gr koyun eti, 40 gr domates,
12 gr kırmızı sivri biber, 20 gr soğan, 5 gr yağ,
15 gr tereyağı, 4 gr un,
yarım adet yumurta, 22 gr tuz, 1 gr baharat
Hazırlanışı:
Kuşbaşı doğranmış etleri aralarına kırmızı biber koyarak şişlere geçirin. Yağda kızartın. Aynı yağda doğranmış soğan ve domatesleri de kızartın. Domatesleri suyunu bırakır bırakmaz unu ilave edin ve üzerine et suyu veya su dökün. Hazırlanan sosa etleri şişlerden çıkarıp ilave edin ve fırına sürün. Hazır olmasına yakın çırpılmış yumurta, baharat ekleyerek fırında pişirmeye devam edin.
PATLICAN SOSLU BULGAR KÖFTESİ
Köfteler için malzemeler: 150 gr sığır kıyması 150 gr tavuk kıyması
Bir avuç kıyılmış maydanoz Bir avuç kıyılmış dereotu
5 diş kıyılmış sarımsak 1 küçük kıyılmış soğan 1 yumurta Tuz karabiber Un (İsteğe bağlı)
Sos için malzemeler: 2 büyük patlıcan 2 küçük dolmalık kabak
1 fincan tavuk suyu 4 çorba kaşığı sıvıyağ 4 diş kıyılmış sarımsak Tuz karabiber
Hazırlanışı:
1) Unun dışında bütün köfte malzemelerini bir arada karıştır ve buzdolabında koy.
2) Patlıcanların bir kaç yerini delerek çok sıcak bir fırında közle, soğumaya bırak. Bu arada, dolmalık kabağı soy, ortadan dörde kes.
3) Patlıcanı soy, ve dolmalık kabakla beraber püre yap.
4) Sarımsağı büyük bir kapta yağda kızart. Patlıcan karışımını ekle, ve karıştır, tuzlu ekle, biber koy, ve beş dakika boyunca bir arada pişir. Ocaktan al kenarda dursun.
5) Bu arada, köfteden küçük toplar yap, ve biraz una bula. isterseniz unsuz da olabilir.
6) Köfteleri sosa kat ve beraberce 20 dakika daha pişir. Kıyılmış yeşil soğanla birlikte sıcak veya ılık olarak servis et.
BULGARİSTAN İLLERİ
1 Blagoevgrad ili
2 Burgaz ili
3 Dobriç ili
4 Gabrovo ili
5 Hasköy ili
6 Kırcaali ili
7 Köstendil ili
8 Loveç ili
9 Montana ili
11 Pernik ili
12 Plevne ili
13 Filibe ili
14 Razgrad ili
15 Rusçuk ili
16 Şumnu ili
17 Silistre ili
18 Sliven ili
19 Smolyan ili
20 Sofya şehri ili
21 Sofya ili
22 Eski Zağra ili
23 Tırgovişte ili
24 Varna ili
25 Veliko Tırnovo ili
26 Vidin ili
27 Vratsa ili
28 Yambol ili
Tarih
Rila Manastırı (Dünya mirası)
Osmanlılar ile Bulgarlar ve Ruslar arasında Şipka Geçidi muharebesi
II. Dünya Savaşı'nda Bulgaristan
Bulgaristan'ın ilk sakinleri Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Traklardır. Milatla birlikte ülke önce Roma İmparatorluğu, sonraysa Bizans İmparatorluğu egemenliğine girer.[kaynak belirtilmeli]
Bizans İmparatorluğu yıkılıncaya değin Bizans ile savaşıp hâkimiyet alanlarını genişleten Bulgarlar, 1018-1186 yılları arasında yeniden Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiştir. 14. yüzyılda Türklerin Rumeli'ye çıkmasından sonra bağımsızlıklarını yitirerek Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girmişlerdir.
Osmanlı Devleti'nin gerilemeye başlaması ve Çarlık Rusyası'nın da desteğiyle, Balkanların tümünde olduğu gibi Bulgaristan'da da ulusal kurtuluş hareketi alevlenmiş, 93 Harbi'nden yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti, Bulgaristan'ı 1878 yılında içişlerinde bağımsız prenslik olarak, 1908 senesinde ise tam bağımsız çarlık olarak tanımıştır.
I. Dünya Savaşı'nda Osmanlılarla aynı cephede savaşa katılan Bulgaristan, II. Dünya Savaşı'na da Almanya saflarında katılarak her iki savaştan da yenilgiyle çıkmıştır.
II. Dünya Savaşı'nın ardından Balkanlar'da ilerleyen Sovyet ordusunun da yardımıyla Georgi Dimitrov önderliğinde sosyalist rejime geçen ülke, soğuk savaş yıllarında Varşova Paktı'nın üyesi olarak kalmıştır.
Doğu Bloku'nun çözülmesiyle 1990 yılında sosyalist rejimin yıkıldığı Bulgaristan, komşusu Türkiye ile olan ilişkilerini oldukça olumlu bir temele oturtmuştur. Ülke 1 Ocak 2007 tarihinde Avrupa Birliği'ne katılmıştır.
Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir]
Ana madde: Bulgaristan coğrafyası
Balkan Dağları (Stara Planina) Bulgaristan'ı kuzeyde Tuna platosu, güneyde ise Trakya platosu olarak kabaca iki coğrafi bölgeye ayırır. Oldukça dağlık bir coğrafyaya sahip olan güney Bulgaristan'da Rodop ve Rila sıradağları yer alır. Ülkenin ve Balkanların en yüksek zirvesi olan 2925 metre rakımlı Musala Dağı da burada bulunmaktadır.
Ülkenin en önemli ırmağı olan Tuna Nehri, aynı zamanda Romanya-Bulgaristan sınırını oluşturur. Bulgaristan sınırları içerisinde doğup, Yunanistan-Türkiye sınırını oluşturarak Ege Denizi'ne dökülen Meriç (Maritsa) Bulgaristan'ın en önemli nehirleridir.
Bulgaristan'ın İlleri
Ayrıca bakınız: Bulgaristan'ın illerİ
1. Yukarı Cuma
2. Burgaz
3. Pazarcık
4. Gabrovo
5. Hasköy
6. Kırcaali
7. Köstendil
8. Lofça
9. Montana
10. Pazarcık
11. Pernik
12. Plevne
13. Filibe
14. Razgrad
15. Rusçuk
16. Şumnu
17. Silistre
18. İslimiye
19. Paşmaklı
20. Sofya (Başkent)
21. Sofya
22. Eski Zağra
23. Eski Cuma
24. Varna
25. Tırnova
26. Vidin
27. Vratsa
28. Yambol
Nüfus dağılımı[değiştir | kaynağı değiştir]
31.12.2015 tarihi itibariyle 'National Statistical İnstitute' tarafından yayınlanan verilere göre Bulgaristan nüfusu 7.153.784 kişi olarak belirtilmiş olup illere göre nüfus dağılımı aşağıdaki gibidir;
Sofia 1.556.884 Ruse 225.674 Yambol 123.821
Plovdiv 673.283 Sliven 191.185 Razgrad 117.241
Varna 472.926 Dobrich 180.601 Targovishte 115.211
Burgas 413.884 Shumen 175.720 Gabrovo 114.272
Stara Zagora 323.685 Vratsa 172.007 Silistra 113.248
Blagoevgrad 312.831 Kardzhali 151.319 Smolyan 111.601
Pazardzhik 263.630 Montana 137.188 Vidin 91.235
Pleven 251.986 Lovech 131.493
Veliko Tarnovo 245.006 Kyustendil 126.014
Haskovo 236.383 Pernik 125.456
Ekonomi[değiştir | kaynağı değiştir]
İhracat ve İthalat[değiştir | kaynağı değiştir]
Mikoyan MiG-29 Bulgar Hava Kuvvetleri savaş uçakları.
Sofya Metrosu
Kırcaali
1990'a değin devlet yönetiminde sosyalist ekonominin hâkim olduğu ülke, Doğu Bloğu' nun çözülmesi sonucu Sovyet pazarını kaybetmesi ve kapitalist ekonomiye eklemlenme sorunları nedeniyle 90'lı yıllar boyunca milli gelirin % 70'e yakın küçüldüğü çok ağır bir ekonomik bunalım yaşamıştır. Bulgar ekonomisi, 90'lı yılların sonundan itibaren toparlanma sürecinde ve Avrupa ülkeler arası en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer alır.
Ekonomi ile ilgili bazı istatistik veriler şöyledir: Milli gelir (2001): $16,5 milyar, kişi başına düşen milli gelir: $3.500, devlet borçları: $10 milyar, devlet gelirleri (2000): $6,4 milyar, devlet giderleri (2000): $4,4 milyar, enflasyon (2001): % 3, ekonominin sektörlere göre dağılımı (2001): hizmet: % 57, endüstri: % 29, tarım: % 14.
Çöken eski sistemin yerine, yeni sistemin yerleşmesinin sancılarını yaşayan Bulgaristan, Polonya ve Rusya gibi şok ekonomik paketler uygulamadı. Daha muhafazakâr bir ekonomik reform paketleri uyguladı.
2004 itibari ile NATO üyesi olan Bulgaristan 1 Ocak 2007'de de AB'nin tam üyesi olmuştur.
Din[değiştir | kaynağı değiştir]
Bulgaristan vatandaşlarının büyük bir oranı Ortodoks Hıristiyan'dır. 1 Mart 2001 tarihindeki kişi sayımında Ortodoks: 6.552.751, Katolik: 43.811, Protestan: 42.308, Müslüman: 966.978, Diğerler: 14.937 olarak kaydedilmiştir.[5] 4 Aralık 1992'de yapılan kişi sayımında ilk kez Alevîler ayrı bir öbek olarak sayılmış ve 83.537 kişi kendini Alevî olarak tanıtmıştır.[6]
Etnik Yapı[değiştir | kaynağı değiştir]
2011 genel nüfus sayımına göre Bulgaristan'ın nüfusu 7,364,570'dir. Nüfusun etnik dağılımı ise şu şekildedir: Bulgarlar: 6.655.210 (%83,9), Türkler: 747 000 (%9,4), Romanlar: 370.908 (%4,7), Ruslar: 15.595, Ermeniler: 10.832, Ulahlar: 10.566, Makedonlar: 5.071, Yunanlar: 3.408, Ukraynalılar: 2.489, Yahudiler: 1.363, Rumenler: 1.088, Diğerler: 18.792 olarak kaydedilmiştir.[2]
131,531 olarak kendilerini ilan eden Müslüman Bulgarlar (Pomaklar)[7].
Kültür[değiştir | kaynağı değiştir]
Koprivshtitsa'da geleneksel mimarinin bir örneği
Çağdaş Bulgar kültürü Trak, Slav ve Bulgar kültürünün bir karışımı olsa da Yunan, Roma, Osmanlı ve Kelt kültüründen de etkilenmiştir.[8] Trak eserleri pek çok lahit ve altın hazineyi içerir. Ülkenin sınırları Roma İmparatorluğu'nun Moesia, Trakya ve Makedonya eyaletlerini içerir ve pek çok arkeolojik keşif Roma dönemine dayanır, buna rağmen Antik Bulgarlar da müzik ve erken dönem mimaride etki bırakmışlardır. Birinci ve İkinci Bulgar İmparatorlukları Slav kültürü egemenliği altındaydı ve Preslav , Ohrid Edebiyat okulları sayesinde Doğu Ortodoks Slav dünyasında edebi ve kültürel anlamda büyük bir iz bıraktılar. Doğu Avrupa ve Asya'da pek çok ülkede kullanılan Kiril alfabesi bu edebiyat okullarında şekillendi.[9]
Avrupa'daki en eski[10] ve dünyadaki altıncı en eski şehir olan ve en az MÖ 3000'den beridir yerleşim barındıran Filibe'de bir Antik Roma tiyatrosu[11]
Büyük öneme sahip bir tarihsel kalıntı, Varna Nekropolü'nden çıkarılmış ve MÖ 5. binyıldan kalmış olan, dünyanın en eki işlenmiş altın hazinesidir.[12][13]
Resim, Müzik ve Edebiyat[değiştir | kaynağı değiştir]
Küçüklüğüne karşın yüzyılı aşkın bir süredir yapılan onbinlerce derlemesiyle bölgesel farkları, halk çalgılarının çeşitliliği ve çok sayıda dahi müzisyeni ile inanılmaz bir hazinedir. Hristiyanlık öncesi Pagan geleneklerin ve arkaik şarkı formlarının hala capcanlı ayakta durduğu ülkede şarkı söylemede kadınlar açıkça öndeler. Ülkenin Orta Çağ'a kadar uzanan bir müzik tarihi vardır. Joan Kukuzel (c. 1280–1360), Orta Çağ Avrupası'nın bilinen en eski bestecilerinden biridir. Zengin dans geleneği pek çok otantik toplulukça korunup dünyanın pek çok ülkesine taşınmaktadır. Ulusal halk müziği ayırt edilebilen bir sese sahiptir ve çeşitli gelenksel müzik aletleri kullanır, bunların arasında gıdulka, gayda, kaval ve davul vardır. Bulgar Devlet Televizyonu Kadın Ses Korosu, en başarılı halk müziği toplululuklarından biridir ve 1960'ta bir Grammy Ödülü almıştır. Halk müziği icralarında genellikle erkekler çalar, kadınlar söyler. Bulgar folklorunda kadınların kendi aralarında söyledikleri "sedenka" şarkılarının ve çalışırken ya da çalışmanın ardından söylenen hasat şarkılarının büyük bir önemi vardır. Bunun dışında ağırlıklı olarak Osmanlı yönetimi yıllarıyla bağlantılı çete şarkılarında da bol miktarda rastlanır. Rodop ve Pirin dağlarında yaşayan Pomaklar bugün geleneklerini korumaya gayret etmektedirler. Orta Rodoplarda yaşayan Pomakların müziğinde gayda ve kaval ağırlıklı bir önem taşır. Mesta ve Pirin bölgesi pomaklarının müziğine ise daha geniş bir enstrüman yelpazesi eşlik eder. Ancak her iki durumda da temel unsur gaydadır. Dağlık Rodop bölgesinin halk müziği geleneği diğer bölgelerden farklıdır. Şarkı ve dansların hemen hepsine Rodoplar'a özgü, Bulgaristan'daki en büyük boy gayda olan "kabagayda" eşlik eder. Yine şarkı ve danslarda Rodoplar dışında görülmeyen pentatonik gam görülür. Yiğitlik temasının en yaygın olduğu bölge burasıdır. Erkek şarkıcılardaki heybetli ve davudi söyleme özelliği dikkat çeker. 100 Kabagayda Topluluğu her yaz hala Rodop dağlarını büyülü tınılarıyla doldurmaktadır. Şarkıcılar Georgi Čilingirov, Rumen Rodopski ve Valja Balkanska Bulgaristan dışında da iyi tanınmaktalar.
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
1. ^ http://censusresults.nsi.bg/Reports/2/2/R9.aspx
2. ^ a b 2001 nüfus sayımı (Bulgaristan Ulusal İstatistik Enstitüsü)
3. ^ 2011 sayımı, ss. 4.
4. ^ 2011 Bulgaristan nüfus bilgileri Bulgaristan Millî İstatistik Enstitüsü (Bulgarca)
5. ^ 2001 kişi sayımı (Bulgaristan Ulusal İstatistik Enstitüsü)
6. ^ Ömer Turan, 'Geçmişten Günümüze Bulgaristan Türkleri', Balkan Türkleri - Balkanlar'da Türk Varlığı, ASAM, Ankara, 2003, ISBN 978-975-6769-71-3, s. 29.
7. ^ [1]
8. ^ Bulgaria's Gold Rush, National Geographic Magazine, Aralık 2006.
9. ^ Paul Cubberley (1996) "The Slavic Alphabets". In Daniels and Bright, eds. The World's Writing Systems. Oxford University Press. ISBN 0-19-507993-0.
10. ^ Plovdiv: New ventures for Europe’s oldest inhabited city, The Courier, Ocak/Şubat 2010
11. ^ The World's Oldest Cities, The Daily Telegraph
12. ^ New perspectives on the Varna cemetery (Bulgaria), By: Higham, Tom; Chapman, John; Slavchev, Vladimir; Gaydarska, Bisserka; Honch, Noah; Yordanov, Yordan; Dimitrova, Branimira; 1 Eylül 2007
13. ^ "The Thracian tomb in Kazanluk". Digsys.bg. 27 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2009.
• Каталог и албума на банкнотите в България
BULGARİSTAN DAKİ TÜRK OYUNLARI
Bremen şehir